Pandemi sonrasında oluşacak yeni iş düzeninde, önceki döneme göre daha farklı liderlik özelliklerinin gerekli olacağına dair bir uzlaşı söz konusu. Çalışan Bağlılığı Uzmanı Bertay Fişekçi, “Yeni normalde” liderlerin hangi özellikleri taşıması gerektiğini yazımızda anlattı.

Oldukça sözü edilen fakat çok da “yerleşmemiş” bazı liderlik özelliklerinin, pandemi sonrası çalışan bağlılığını sağlayabilmek için bir ön koşul olarak ortaya çıkması bekleniyor. Peki bu özellikler neler? Gelin, bu beklenen yeni liderlik özelliklerinden bazılarını maddeler halinde inceleyelim.

Çalışanına güvenen lider

Çalışanlarla karşılıklı güven ilişkisi kurabilen liderler etkinliklerini de arttırabiliyor. Bu güven ilişkisini kurabilmek içinse, öncelikle çalışanların verilecek görevi en iyi şekilde yapacağı düşüncesini çalışana hissettirmek gerekiyor. Pandemi sonrasında çalışanların belli bir bölümünün evlerinden çalışmaya devam etmesi veya hibrit bir düzene geçilmesi tasarlanıyor. Yani “eskinin” her şeye karışan ve çalışanın ofisteki masasında oturduğu dakikaları takip eden liderlerin dönemi kapanıyor. Bu bağlamda “iş sonuçları” üzerinden çalışanın performansının değerlendirilmesi, çalışanın iş ve özel hayat sınırlarına saygı gösterilmesi ve çalışana belli bir özgürlük alanı tanınması yeni liderin özellikleri arasında olacak.

Bu davranışın hemen devamında çalışanların “bir sorunu” ifade edebilme özgürlüğüne sahip olması geliyor. İş sonuçları üzerinden takip ve diyalog kurulabilir; ancak çalışanlar, sorumluluğundaki konulardan birinde bir sorun olduğunu rahatça ve zamanında ifade edemiyorsa, sıkıntı büyüyerek devam edecek demektir. Bu noktada çalışanlar, yetişkin sorumluluğu göstermeli, üzerine aldıkları sorumluluğun gereğini yerine getirmeli, getiremiyorlarsa da zamanında bunu ifade etmeli ve takımın ya da liderin desteğini isteyebilmelidir. Eğer fikirler, görüşler özgürce tartışılarak şirket ve ekip için en doğru yol bulunursa, başarıya da ulaşılabilir. İşte, bu kültürü yaratacak bir kişi, yeni dönem lideridir.

Çalışanından tavsiye ve fikir alan lider

“Her şeyi ben bilirim” diyen liderlerin dönemi hızla kapanıyor. Uzak noktalarda çalışan, birbiriyle kısıtlı iletişimi olan farklı takımların ve çalışanların her birinin “yönlendirilmesi” artık bir lider için imkansız hale geldi. Bu noktada çalışanları dinleyen, uzmanlıklarına saygı gösteren, otoriter bir yaklaşım yerine ortak karar alınması yaklaşımını benimseyen liderler öne çıkacak.

Bunu destekleyen başka bir davranış da “şeffaf” liderliktir. Lider, bilgi paylaşımını sürekli ve dürüstçe yaparsa, çalışanlar kendilerini daha önemli hissediyorlar ve başarı da böyle geliyor. Lider kendi hayatındaki zorluklardan, kendi müdürüyle ilişkisinden ekibine bahsederse, ekibi onun amaçlarına ulaşması için desteğini arttırıyor. Bilgi ve duygu paylaşımı, liderin ekibine “Aynı gemideyiz” mesajını ve duygusunu yansıtmada en önemli parametrelerden biri. Bilgi saklayan, bilgiyi çalışanları için değil çalışanlarına “karşı” kullanmayı adet edinen liderlerin dönemi kapanıyor.

Çalışanının başarısını öne çıkaran lider

Yeni lider, bireysel olarak başarılı olmuş çalışanını öne çıkarmak için fırsat kollayan, bunu açıkça ve geniş yüreklilikle yapan kişidir. Liderliğin bilinen tanımında “Lider yetiştirmek” önemli bir madde olarak anılır ve üzerinde durulur. Yeni dönemde çalışanları “bireysel” olarak tanıyan, onların kişilik özelliklerini bilen, nasıl motive olduklarını kavramış, “bireyselleştirilmiş” liderlik davranışı gösteren liderler öne çıkacak.

Bir lider, küçük zaferlerin takımları büyük başarılara götüreceğini bilir ve ekip içinde bireylerin yarattıkları başarıları yüksek sesle ve tüm ekibe ilham olacak şekilde paylaşır. Başarılarının fark edildiğini bilen çalışanlarsa hem işlerine hem de şirketlerine daha çok aidiyet duyar.

Bu konuyla ilgili söylenebilecek daha pek çok şey var. Bir sonraki yazımızda kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Konuk Yazar: Bertay Fişekçi /Çalışan Bağlılığı Uzmanı