
Finans sektöründeki kariyer olanaklarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bankacılık ve finans sektöründe kariyer açısından büyük olanaklar olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de çok büyük bir sektör. Çok büyük olması şunu ifade ediyor ki başarılı olması, kendisini geliştirmesi halinde başka yerlerde kendi kariyerini devam ettirme olanağına sahip. Hâlbuki sadece iki tane büyük kuruluşun faaliyet gösterdiği bir dal olursa böyle bir şansınız yok.
Sektör çalışanlarına ne gibi avantajlar ve dezavantajlar sunuyor?Çalışma ortamımız çok nezih ve medenidir. Akrabalık, onun adamı bunun adamı olmanıza gerek yok. Her çalışanın kendi başarısı ile önemli yerlere gelebileceği bir sektördür. Bankacılığın en zor yanı Türkiye ekonomisinde çeşitli nedenlerle sürekli krizler yaşanır. Bu ister istemez ilk olarak finans sektörünü ve dolaylı olarak çalışanlarını etkiler.
Başarılı bir liderin sizce en önemli özelliği ne olmalı?Bence liderliğin en büyük göstergelerinden biri yüzde 80’i duygusal zeka, yüzde 20’si de analitik zekadır.
İş hayatına adım attığınız ilk günden bugüne iyi ki yapmışım dediğiniz şey var mı?İş hayatına profesyonel yönetici adayı olarak başladım. 1979’da bir arkadaşımla beraber kendi başımıza iş kuralım dedik. Girişimciliğe soyunduk. 1,5 sene çaba gösterdik. Türkiye döviz krizine girince bizim işimizin de devam etmeyeceğini gördük. “Profesyonel yöneticiliğe dönersem daha başarılı olurum. Hem hayatımı daha iyi kazanırım” dedim. İyi ki o denemeyi yapmışım.
Kariyeriniz boyunca aldığınız en büyük ders neydi?Krizlerden ders aldık. Kendi yaptığınız hesaplarla işler yürümüyor. Sizin dışınızda bir dünya sizin bütün çalışmanızı yok edebiliyor. Bunlar ders bunları öğreniyorsunuz. Biz zannediyorduk ki devirirsek her şeyi yapabiliriz.
Ben bu kitabı, yaşadığım müthiş deneyimi genç kuşaklara aktarmak, onca emek ve sıkıntıyla elde ettiğim birikimlerimi, beni olgunlaştıran, beni ülkemizde “itibarlı” bir konuma taşıyan ve o dönemin “en çok kazanan profesyoneli” olmamı sağlayan başarıların, salt benim değil, “ekip” olarak yakaladığımız başarıların öyküsünü paylaşmak için yazdım. Amacım onları bugünün ve yarının liderlerine, hataları ve sevaplarıyla beraber sonunda çok başarılı sonuçlar getiren deneyimleri özeleştirilerle birlikte aktarmak. Yarının lideri gençleri yüreklendirmek. Gerçekten akılları ve yürekleriyle isterlerse yapabileceklerini göstermek!”
Bu kitap gençler için yazıldı. Sürdürülebilir başarı için gençlere ipucu veriyor. Birçok üniversite ve şirkette konferanslar verdim, gençleri bilgilendirmeye çalıştım. Kitabım İngilizce ve Rusçaya da çevriliyor. Ayrıca öğrenciler de rahatlıkla alıp okuyabilsin diye daha düşük maliyetli baskısı çıkacak. Bu kitabın önemli bir özelliği var. Bir bölümünde de hataları yazdım. Binlerce hata yapıyorsunuz, on binlerce karar alıyorsunuz. Bunu da okuyup bundan da ders alsınlar istedim.
Hayatın tadını nasıl çıkarıyorsunuz?
Herkesin yaşama bakışı farklı. Ben dalgıç oldum. Dünyanın değişik yerlerinde 200 dalış yaptım. 15-17 sene yelken yaptım. Bir ekiple beraber Atlantik okyanusunu geçtik. Bir ressam arkadaşımla beraber, Pasifik okyanusunu geçerken 80 gün hiç tekneden inmedik. Gençleri denizlere yüreklendirmek için; onun resimlerinin benim de güncelerimin olduğu bir kitap yayımladık. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’na, sevdiğim insanlara, ailemle ve doğaya çok zaman ayırıyorum. Akhisar’da bağcılığa başladım, şarap yapıyorum.
Bizim en son yaptığımız çalışma: Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nda üyelik. Web sayfasından iki tıkla üye olunabiliyor. İnternet ortamında herkese bu e-mail gönderildi. Geri dönüş 10 binde 1. Türkiye’de iyi eğitimli, iyi maddi imkana sahip, bunu kolaylıkla karşılayabilecek kesimde dahi bu farkındalık çok düşük. Bu konuda çok geriyiz. Bizden ekonomik olarak geri olan ülkelerden çok daha geriyiz.
www.wwf.org.tr web sayfamıza girip üye olsunlar. Onların mailine bilgi maili gelecek. Böylece neler yapıldığından haberdar olup bilinçlenecekler. O zaman kendi çevresinde bu konuyu yayacak ondan öğrenenler başka çevrelere yayacaklar. Kısacası herkesi üyeliğe davet ediyorum.