busoruYaş, ırk, cinsiyet, hastalık, dil, din ve medeni hal… Bu konularla ilgili sorular sormak genellikle hoş karşılanmasa bile, çoğu işverenin sorduğu sorular ve daha da önemlisi bu konularla ilgili soruları sorma tarzı konusunda pek de seçici ve dikkatli olduğu söylenemez. Sizi rahatsız eden sorularla karşılaştığınızda bunlara ne olursa olsun cevap vermek mi doğru; yoksa soruya itiraz etmek ve duyduğunuz rahatsızlığı dile getirmek mi?
Mülakatı yapan kişinin aklından tam olarak nelerin geçtiğini bilemezsiniz. Bu nedenle gerçekten bilinçli olarak mı yoksa sadece eğitimsiz bir mülakatçı olmanın bir sonucu olarak mı bu tip soruyu size yönelttiğini anlamanız pek de kolay değildir. Örneğin orta yaşlıysanız ve mülakatçı size üniversiteden mezun olduğunuz yılı soruyorsa, bu sorunun yaş ayırımcılığı nedeniyle mi yoksa sadece ortamı yumuşatmak ve mülakatı açmak için mi sorulduğunu ayırmak zordur. Bu durumda mülakatçının esas niyetini sesindeki tonlama ve soruyu sorma tarzından anlamaya çalışmaktan başka bir seçeneğiniz yoktur.
Bu tip bir durum karşısında ne yapabilirsiniz? Karşınızda üç seçenek var..
Sorulan soruya yanıt vermek
Eğer size yöneltilen sorunun uygunsuz olduğunu düşündüğünüz halde, soruyu cevaplamakta herhangi bir sakınca görmüyorsanız o zaman hiç düşünmeden yanıtlayın. Karşınızdaki kişinin ileride sizinle çalışması olası bir yönetici olabileceğini unutmayın. Her türlü olasılığı göz önünde bulundurduktan sonra, mülakatçıya sorduğu soru ile ilgili bilgi vermekte herhangi bir sorununuz yoksa soruyu yanıtlayıp, mülakata devam edin.
Sorulan soruya dolaylı yoldan yanıt vermek
Soruya direk yanıt vermek yerine, dolaylı yoldan yanıt verirseniz, hem siz soruyu yanıtlamış olursunuz, hem de tam olarak size sorulan sorunun yanıtlamamak istediğiniz bölümünü mülakatçıya aktarmamış olursunuz. Bu durumda politik bir cevap sizi kurtaracaktır. Mülakatı yapan kişinin tam olarak neyi öğrenmek istediğini anlayabilirseniz, o zaman size yöneltilen sorunun asıl hedefini de anlamış ve cevaplamış olursunuz. Bu tip bir sorunun size yöneltilmesinin altında yatan esas nedene ulaşmak, en uygun cevabı vermenizi sağlayacaktır. Örneğin, evli ya da çocuk sahibi olup olmadığınız / olmayı düşünüp düşünmediğiniz ile ilgili size yöneltilen sorunun asıl amacı, pozisyonun gerektirdiği esnek iş saatlerine veya seyahat olasılığına karşı ne tip bir tutum takınacağınızı önceden tespit etmek içindir. Bu durumda, gülümseyerek, özel hayatınızın iş performansınızı etkilemeyeceğini ve zaten seyahat gibi diğer ihtimalleri göz önünde bulundurarak iş başvurusu yaptığınızı belirtmeniz yeterli olacaktır. Çoğu zaman işverenler tam uygulamaya geçiremedikleri stres mülakatı sorularını adaylara yanlış şekilde aksettirmekte ve adayların kendilerini baskı altında hissetmelerine yol açan sorular haline dönüştürmektedirler. Maalesef ülkemizde hala yabancı dillerden tercüme edilmiş kaynaklarda yer alan soruların adaylara yöneltilmesi ve eğitimsiz mülakatçılar nedeniyle, bazen oldukça masum bir amaçla sorulmuş sorular ciddi bir ayrımcı nitelik taşır hale gelmektedir.
Mülakat esnasında adayı rahatsız edici sorular sorulmasının bir diğer nedeni de mülakatı yapan kişinin yeterince eğitimli olmamasıdır. Aile ve özel yaşantınızla ilgili sorular sorarak rahat ve sıcak bir ortam yaratmaya çalışan bir mülakatçı, çoğu zaman farketmeden mülakatlarda sorulması hoş karşılanmayan sorular sorabilir. Sadece sizi tanımak için sorulmuş ve hiçbir kötü niyet taşımayan soruları cevaplandırmanızda bir sakınca yoktur. Unutmayın, kendinizi “Bu ne kadar garip bir soru!” ya da “Bu nasıl bir mülakat!” şeklinde düşünerek mülakat esnasında strese sokarsanız, mülakat performansınızın düşmesi olasıdır. Önemli olan, mülakatta mümkün olduğunca dürüst ve kendine güvenen bir imaj çizebilmenizdir. Kendinizi belki de hiçbir kötü niyet içermeyen birkaç soru yüzünden sıkıntıya sokmayın.
Sorulan soruya yanıt vermeyi reddetmek
Her zaman için size sorulan sorular yanıt vermeme hakkına sahipsiniz. Burada önemli olan soruya neden yanıt vermek istemediğinizi uygun bir üslupla sizi mülakata alan kişiye aktarabilmenizdir. Yanıt vermek istemediğiniz bir soruyla karşılaştığınız zaman gülümseyerek, sorunun başvurduğunuz pozisyonla olan bağlantısının ne olduğunu mülakatı yapan kişiye sorabilirsiniz. Soru sizi çok kızdırmış ya da üzmüş olabilir; fakat yine de asla sert ve sinirli görünmeyin. Soğukkanlılığınızı her zaman korumaya özen gösterin. Özel yaşantınıza ilişkin cevap vermek istemediğiniz bir soru ile karşılaşırsanız, iş hayatınızı özel yaşantınızla karıştırmadığınızı ve özel yaşantınızı kendinize saklamak istediğinizi belirtebilirsiniz. Buna ek olarak mülakatı yapan kişiye sorduğu soruyu neden yanıtlamak istemediğinizi düzgün bir üslupla anlatmanız, soruyu yanıtlamamanızdan dolayı karşınızdaki kişide oluşabilecek herhangi bir önyargının ortadan kalkmasını sağlayabilir. Ama unutmayın ki, bu cevap sadece ve sadece size yöneltilen sorudan çok fazla rahatsız olmuşsanız ve yanıtlamayı kesinlikle istemiyorsanız geçerlidir.