Coca-Cola Türkiye, Kafkasya & Orta Asya Bölümü ve Avrasya & Afrika Grup Ofisi İnsan Kaynakları Direktörü Tapaswee Chandele, “Kalbinizin sesini dinleyin ve gerçekten zevk aldığınız şeyleri yapın. Ancak bu şekilde kendinize ve yaptığınız işe karşı adil olabilirsiniz” diyor

Coca-Cola ekibine2001 yılında MT olarak katılan Tapaswee Chandele, 6 ay süren eğitimin ardından, Hindistan’ın Mumbaişehrindeki şişeleyici ortağında Batı Bölgesi’nden Sorumlu İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev almaya başlar. Yine aynı şehirde, Satış İşlemleri İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevine getirilir. 2004 yılında, Hindistan’da, ulusal işe alım ve İnsan Kaynakları süreçleriyle ilgilenen kurumsal ofise geçer. Bundan sonraki 5 yıl içerisinde sorumluluğunun giderek artığı ödenek ve yan yardımlar, İnsan Kaynakları bilgi sistemleri, politika ve prosedürler, yetenek yönetimi ve sonrasında yetenek ve gelişim gibi pek çok görevi üstlenir. Coca-Cola Avrasya ve Afrika Grup ofisinin İnsan Kaynakları Stratejik İş Ortağı olarak Ocak 2011’de İstanbul’a taşınan Tapaswee Chandele, Ocak 2012’de ise iş biriminin bir parçası olan Kafkasya ve Orta Asya ülkelerinin sorumluluğunu üstlenir. 2012’nin Mayıs ayında Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya ile Avrasya ve Afrika Grup Ofisinin İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevine getirilir. Yaklaşık iki yıldır Türkiye’de olan Tapaswee Chandele Türkiye’yi her açıdan çok sevdiğini söylüyor. Tapaswee Chandele, “Türkiye’de büyük bir heyecan ve motivasyonla çalışıyor, kendimi her gün biraz daha geliştirdiğime inanıyorum. Kariyerimin her aşamasında bana güvenildi ve sorumluluk verildi. Her sabah işe gelmek için can atarak uyandığımı söyleyebilirim” yorumunu yapıyor.

 

Türkiye’de İnsan Kaynakları çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum, ancak İnsan Kaynaklarının rolünü çok heyecanlı kılan çeşitli zorluklar var. Burada yaşayan insanlar kariyerlerini planlamaya ve bu doğrultuda ilerlemeye odaklanmış durumdalar. Ayrıca, kendi iş ve özel hayatlarını idare etmek adına onlara heyecan veren, esneklik sağlayan bir kuruluşta çalışmak istiyorlar. Bunların yanı sıra; ilham veren, kendi hayallerini keşfetmelerini ve peşinden gitme özgürlüğünü onlara sunan bir liderlik arayışı içindeler. İş gücüne katılan ve ihtiyaçları bir önceki nesilden çok daha farklı olan genç işgücü ya da diğer bir deyişle Y jenerasyonu oranının çok daha yüksek olduğunu da belirtmek isterim. Tüm bu özel ihtiyaçlar, Türkiye’deki İnsan Kaynaklarının rolünü oldukça heyecan verici ve dönüştürücü kılıyor. Coca-Cola olarak, tüm bunlara odaklanıp, beraber çalıştığımız ve çalışmayı arzu ettiğimiz işgücünün farklılıklarına kucak açan bir ortam sunmaya çalışıyoruz.

İnsan Kaynakları alanında kariyer yapmaya ne zaman karar verdiniz?

Bana doğru zamanda doğru şekilde rehberlik eden çok iyi akıl hocalarım ve mentorlarım olduğu için çok şanslıydım. Ayrıca İnsan Kaynakları alanında kariyer yapan arkadaşlarımın nasıl çalıştığını gördüğümde, bu işten büyük zevk alacağımı fark ettim. Bu nedenle de İnsan Kaynakları alanında yüksek lisansımı tamamlayarak 2001’de Coca-Cola Hindistan’da çalışmaya başladım. Coca-Cola’da çalışmaya başladığım günden itibaren, burada geçirdiğim her günün keyfini çıkardım çünkü üstlendiğim görev dikkate alınıyordu ve şirket içerisinde büyük saygı görüyordum. Coca-Cola şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent, çalışanlarımızın en değerli varlığımız olduğunu söyler. Bizler de buna kesinlikle katılıyor ve bu yaklaşımla çalışıyoruz.

İşinizin en basit ve en zor yönleri nedir?

İşimin en basit yanı inandığım şeyleri her gün severek yapmak. En zor yanı ise insanların yaptıkları işe inanmalarına ve kendi potansiyellerinin farkına varmalarına yardımcı olmak. İnsanların gerçek anlamda heyecan duymaları, daha hızlı sonuçlar almamızı, ayrıca daha yenilikçi ve dönüştürücü olmamızı sağlıyor.

Kariyerinizde sizi en çok etkileyen ve rahatsız eden noktalar nedir?

Beni en çok etkileyen şey, insanların planladıkları şekilde gitmeyen işleri ne kadar ciddiye aldıklarını görmek. Bence hayat çok fazla ciddiye alınmayacak kadar kısa! Hepimiz insanız ve hata yaparız. Önemli olan bu hatalarımızdan nasıl ders çıkararak, bunları bir daha yapmamamızdır. Yaptığımız her şeye biraz mizah katmak ve dengeyi bulmak, ayrıca çevremizdeki insanları olumlu enerji ve mutlulukla etkilemek önemli olduğuna inanıyorum. Yersiz duygusallıklar ve samimiyetsizlikler ise beni rahatsız eder. Kariyerimde bu tür durumlara çok sık rastlamadığım için şanslıyım. Kişisel olarak da negatif durumlardan uzak durmaya özen gösteririm.

İnsan Kaynaklarında başarılı bir lider olmak konusunda ne tür öneriler verebilirsiniz?

Üç şey söyleyebilirim. Anlayışlı olun, adil olun ve her zaman işinize en iyi şekilde değer vermeye odaklanın. Kendime ve ekibime her zaman işimizin, çalışanlarımızın sektörde en etkili kişiler olmasını sağlamak olduğunu ve yaptığımız her şeyin de bu doğrultuda olması gerektiğini söylerim.

Son yıllarda İnsan Kaynaklarındaki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Personel yönetimi görevini üstlenmiyoruz artık. İnsan Kaynakları değişiyor. Artık, stratejik bir değer sunmamızı istiyorlar. Yetenek, gerek küresel gerekse de lokal anlamda işimizin başarısı için daima en önemli nokta olmuştur. Ekonomik belirsizlikler, yetenek krizleri, toplumsal değişimler ve günümüzün işyeri gereklilikleri yetenek konusunu daha da önemli kılıyor. Bunların yanı sıra iş yaptığımız ortamı oluşturmaya yardımcı olan, tercih edilen bir işveren olarak görülmek de önem taşıyor. İnsanların, şirketin değerleriyle ilgilenmeleri gerekiyor.

Bu konuda öngörüleriniz neler?

Küresel iş gücündeki dengesizlik, en büyük sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bunun da yetenek yönetimine yeni bir odak noktası getireceğini düşünüyorum. Talep edilen ile küresel yetenek havuzunda bulunanlar birbiriyle örtüşmüyor. Üst düzey işleri başarıyla yerine getirebilecek yetenekleri bulmak çok zor olduğu için daha uzun bir zaman süresince yeteneklerin geliştirilmesini sağlayan programların geliştirilmesi gerekiyor. Güçlü yetenek havuzları oluşturmamız gereken kilit pazarları belirledik. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde liderliği üstlenecek küresel çapta yetenekleri geliştirmek için sıkı bir şekilde çalışıyoruz. Bunun yanı sıra çeşitlilik de önemli… Çalışanlarımızın faaliyette bulunduğumuz pazarları yeterli şekilde temsil etmesini sağlamamız gerekiyor. Şirketimizin büyümesi için insan kaynağında çeşitliliğin çok önemli olduğuna inanıyoruz çünkü. Tüm bunlar, İnsan Kaynaklarının her gün karşılaştığı sorunlardır ve her zaman olacaklardır.

İK departmanı, sizce, bir şirket için neden önemlidir?

Şirketlerin en önemli varlıkları olan çalışanlara imkan tanımak, onları desteklemek ve geliştirmek adına İK departmanlarının çok önemli sorumluluklar taşımaktadır. Hiç şüphesiz İK departmanı bu sorumluluklarını şirketteki liderlerle işbirliği ve onların desteği ile gerçekleşir. İK, insanların yapabileceklerinin en iyisini yapmalarını sağlamak adına, geçmişine bakılmaksızın herkesin hoşgörü ile karşılandığı ve geliştirildiği bir ortam oluşturmakla yükümlüdür.

Çalışanların İK departmanından çekindiklerini düşünüyor musunuz?

Ben bu şekilde düşünmüyorum. Bunda bir gerçeklik payı var ise bu, İK departmanının iyi çalışmadığının bir göstergesidir. İnsanların, İK’nınişlevi konusunda gözlerinin korkmaması, aksine kendilerini güvende hissetmeleri gerekir. İK uzmanları, tarafsız ve güvenilir iş liderleri olarak görüldükleri için, oldukça dikkatli olmalıdırlar. Bunun da deneyimle, uzmanlıkla ve gerçekten önemsemeyle sağlanabileceğini düşünüyorum.

Genç İK uzmanlarına neler tavsiye edersiniz?

İK alanında kariyer yapacak arkadaşlara daha ilk günden işin içine girmelerini tavsiye ediyorum. Her gün çalışanlarla bir arada olmaları ve onları dinlemeleri gerekiyor. Bir İK Uzmanı, İnsan Kaynakları fonksiyonunun iş sonuçlarına etkisini somut bir şekilde ortaya koyabildiği sürece kurum ve çalışanları tarafından kabul görecektir.

Sizin en sevdiğiniz mülakat sorusu hangisi?

Kışkırtıcı ve düşünmeme yardımcı olan sorular benim en sevdiğim sorular. İş dünyası oldukça zorlu olmakla birlikte zeki ve donanımlı insanlarla dolu. Her deneyimimde yeni bir şeyler öğrenmeye ve görüştüğüm herkesle güçlü ilişkiler kurmaya çalışıyorum.