Yeni nesil iş dünyası inşa edilirken en güçlü dönüşümlerden biri insan kaynakları alanında yaşanıyor. Yenilikçi çalışma koşullarını ve iş kültürünü yaratmak anlamında ülkemizden en iyi örnekleri sergileyen kurumlardan biri olan DeFacto’yu CHRO Yeşim Çokeker’den dinledik. 

Global bir moda markası olma vizyonuyla son 2 yılda çok güçlü bir atılım içerisinde olan DeFacto, başarısını çevik ve mutlu insan kaynakları ve yeni nesil iş kültürüne borçlu. Şirket bu alandaki gelişimini Happy Place to Work araştırmasında kazandığı “Türkiye’nin En Mutlu İşyeri” ödülü ile de kanıtlıyor.

Değişen dünyaya uygun İK uygulamaları yaratmanın önemine dikkat çeken DeFacto CHRO’su Yeşim Çokeker: “93 ülkede markasına aşık yaklaşık 15 bin DeFactolu, ulaşılabilir modada dünyanın lider fijital markası olmaya koşuyor. Çalışkanlığımızla, yeniliği şekillendiren bakış açımız, ama en çok da özgün duruşumuzla bunu başarıyor ve tek takım olarak birlikte yol alıyoruz.

Bu yolculuğumuzda 2021 yılında ivme kazanarak gerçek anlamda kültürümüzü yeniden inşa etmeye başladık. Müşterimize en hızlı değeri üretmek için çevik çalışma modelini benimsedik. Agile (Çeviklik), organizasyonumuzun yeni koşullara uyum sağlayabilme ve yeni iş fırsatları yaratmak için yönünü değiştirebilme yeteneği kazandırdı.

DeFactoluların fikirlerini alarak yeni nesil %100 uzaktan ve hibrit çalışma modellerini tasarladık. Perakende sektöründe bir ilke imza attığımız bu yeni nesil çalışma modeli sayesinde ister yurt içi ister yurt dışı lokasyon fark etmeksizin yetenek kazanımı konusundaki sınırları ortadan kaldırdık. Yeni nesil çalışma modelimize göre iş süreçlerimizi de uyumlandırdık. İşe alım sürecimizi ve yeni mezun yetenekleri aramıza kattığımız yetenek programımız DeFacto TalentUp’ı baştan sona online tasarladık.

Çalışan popülasyonumuzun yaklaşık %60’ı Z jenerasyonu. Bu neslin bakış açısının şirket stratejileri ve uygulamalarına katkı sağlamasına değer veriyoruz ve bu doğrultuda bize özgün projeler tasarladık. MT çalışanlarımızın; Z kuşağının liderlik beklentileri, iletişim ve alışveriş alışkanlıkları, teknolojik trendler, sosyal sorumluluk vb. konularda fikir alışverişi yapmak için üst düzey X kuşağı yöneticilerle bir araya gelmesini sağlayan Tersine Mentorluk uygulamamızı hayata geçirdik. Ayrıca bu neslin şirketimizin karar alma süreçlerine dahil edilmesine olanak sağlayarak, Z kuşağının iş tatmini ve çalışan bağlılığının arttırılmasını hedefleyen Gen Z Board takımımızı oluşturduk.

Z jenerasyon istihdamı kadar kadın çalışan istihdamına da önem veriyoruz. Çalışan popülasyonumuzun %60’ını kadınların oluşturduğu bu takımda, kadınların iş hayatında rahatlıkla yer alabilmelerini sağlamak için başlatılan ‘Mutlu Kadın Hareketi’ projemiz Birleşmiş Milletler tarafından örnek uygulama olarak gösterildi. BM Kadını Güçlendirme İlkeleri’nin de imzacısı olarak, toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında da sektöre öncülük ettiğimizi söyleyebilirim.

Hem bize özgün tasarladığımız uygulamalarımız hem de DeFacto olarak 2005 yılından bu yana Mutluluk Müdürlüğü departmanımız liderliğinde gerçekleştirdiğimiz iş yerinde esenlik çalışmalarımız ile çalışanlarımızı aşık etmeyi hedefliyoruz. Yakın zamanda Happy Place to Work araştırmasında, çalışanlarımızın araştırma anketine verdiği oylar ve kapsamlı bir insan kaynakları değerlendirmesi ile giyim sektöründe en yüksek puanı alarak kazandığımız “Türkiye’nin En Mutlu İşyeri” ödülü de bunun en güçlü kanıtlarından biri” dedi.