Honeywell Türkiye, İsrail ve Orta Asya İnsan Kaynakları Lideri Banu Tuba Çevik ile şirketin İK politikalarını, çalışan bağlılığı çalışmalarını, gelecek planlarını konuştuk.

Yapılanmanız hakkında bilgi alabilir miyiz? Şu an bünyenizde kaç kişi çalışıyor?

Honeywell; uzay-havacılık ürün ve hizmetleri, binalar ve sanayi için kontrol teknolojileri ve performans materyallerini de içeren endüstri bazlı çözümler sunan dünya çapında bir teknoloji şirketi olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Teknolojilerimiz daha akıllı, güvenli ve sürdürülebilir bir dünya yaratmak için uçaklardan binalara, fabrikalardan tedarik zincirlerine ve çalışanlara kadar her şeyin daha bağlantılı olmasına yardımcı oluyor. Özetle, hem Türkiye’de hem de dünyada endüstrilerin günümüz pazar koşullarında rekabet edebilmelerine yardımcı olan dijital teknolojiler ve çözümler sağlıyoruz. Tüm dünyada 100.000’den fazla çalışanımız var ve genel merkezimiz ABD’nin Charlotte şehrinde bulunuyor. Honeywell Türkiye ise 1992 yılında kuruldu. Bu yıl ülkemizde 30. yılımızı kutlamanın gururunu yaşıyoruz. İstanbul ofisimizin aynı zamanda Türkiye, İsrail ve Orta Asya Bölgesinin yönetim merkezi konumunda olduğunu da belirtmek isterim.

Firmanızdaki İK departmanı hangi süreçleri yönetiyor?

Çalışan bağlılığını her zaman ön planda tutan şirketimiz, önemli iş kararlarının verilmesinde İK organizasyonunun da katılımcı bir rol almasını sağlıyor. Şirket olarak; iş kolunu, çalışanların ihtiyaçlarını ve işin gerekliliklerini bilen bir İK ekibinin çalışan bağlılığını ve mutluluğunu sağlayarak başarılı olabileceğini savunuyoruz. Bu nedenle ekibimiz ve iş ortaklarımız tüm İnsan Kaynakları fonksiyonlarında faaliyet gösteriyor. İK politikamızla ilgili temel stratejimiz doğrultusunda öncelik verdiğimiz konular ise yetenek yönetimi, çalışan bağlılığı, çeşitlilik, yetenek avcılığı ve performans yönetimi diyebiliriz. Bu fonksiyonların hepsinin bir yap-bozun parçaları gibi olduğunun ve herhangi birinin eksik olması durumunda hedeflediğimiz başarıya ulaşamayacağımızın farkındayız. Bu nedenle tüm süreçleri eksiksiz olarak yürütmeyi hedefliyoruz.

Sektörünüze özel adayları seçerken hangi niteliklere önem veriyorsunuz?

Honeywell Türkiye olarak en önemli hedefimiz, iç ve dış müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak ve alanında uzman çalışanlarla her geçen gün hizmet kalitemizi arttırmak. Bu nedenle teknik yeterliliğin yanında Honeywell uyum ve dürüstlük kuralları çerçevesinde etik kurallarımıza saygılı, Honeywell kurum kültürünü benimseyeceğinden emin olduğumuz adaylarımızla ilerliyoruz. Ayrıca çalışanlarımızın sosyal sorumluluk konusunda farkındalıklarının gelişmiş olması da bizim için çok önemli. Bu bağlamda, kapsayıcılık ve çeşitlilik ilkelerine sahip olmalarına dikkat ediyoruz. Sürdürülebilirlik konusunda ise 2035 yılında tüm tesislerimizde ve operasyonlarımızda “0” Karbon ayak izine ulaşmak konusundaki taahhüdümüze destek olabilecek bilinçte adaylarımızla ilerlemek işe alım önceliklerimiz arasında.

Çalışanlarınıza yönelik motivasyon uygulamalarınızı anlatır mısınız? Özellikle pandemi döneminde çalışan bağlılığını arttırmak adına hangi uygulamaları hayata geçirdiniz?

Daha önce de dile getirdiğim gibi çalışan bağlılığı bizim için her zaman ve her koşulda geliştirilmesi, değişen dünyanın şartlarına uyarlanarak sürekli güncel tutulması gereken bir konu. Bu nedenle Başkanımız, liderlerimiz ve İK ekibimiz düzenli olarak çalışan memnuniyeti değerlendirme toplantıları yapıyor. Ayrıca geri bildirim ve çalışan komitesi toplantılarının yanı sıra her 6 ayda bir yaptığımız “Voice of Employee” anketleriyle de düzenli olarak çalışan memnuniyetimizi ölçüyoruz.

Sağladığımız yurt içi ve yurt dışı kariyer imkanları, sürekli güncellediğimiz kapsamlı eğitim portalımız, 3-2 hibrit çalışma modelimiz, yenilenen Türkiye ofisimiz, kurumsal sağlık ve “well- being” aktivitelerimiz ile “Çalışan Memnuniyetini Sağlayan En İyi Kurum” olma stratejimizi sürdürüyoruz.  İş başı yaptıkları günden itibaren çalışanlarımızla Bireysel Gelişim Planları’nı hazırlıyor, kariyer haritalarını gözden geçiriyor ve hedeflerine ulaşmaları için ihtiyaç duydukları koçluk programını sağlıyoruz. Bununla beraber, İK ve Başkanımızla yapılan “lunch&learn” seansları ve “happy hour” gibi etkinliklerle hem çalışanlarımızın kaynaşmasını sağlıyor hem de başarılarımızı kutluyoruz. Bir araya geldiğimiz böyle zamanlarda karşılaştığımız zorlukları ve bunların üstesinden gelme hikayelerimizi birbirimizle paylaşma fırsatı yakalıyoruz. Kadın çalışanlarımız için hazırladığımız eğitim ve gelişim programlarıyla, üst düzey yönetici pozisyonlarındaki kadın çalışanlarımızın sayısını arttırmayı hedefliyor, onların başarılarını destekliyoruz.

Ödüllendirme süreçlerimiz de çalışan motivasyon ve bağlılığını arttıran faktörler arasında. Beraber çalıştığımız bir takım arkadaşımızı veya başka bir projede/iş kolunda çalışan ve fark yaratan başka bir arkadaşımızı “Bravo” isimli sistemimiz üzerinden ödüllendirebiliyoruz. Bunun yanı sıra şirket içi sosyal medya platformumuz Yammer sayesinde, örneğin; başarılı olduğumuz projeleri tüm dünyadaki Honeywell çalışanlarıyla paylaşabiliyor ya da birbirimize destek olmak amacıyla karşılaştığımız bir sorunu nasıl çözdüğümüzü anlatabiliyoruz. Mevcut çalışanlarımızın bağlılığı kadar yeni iş başı yapan arkadaşlarımızın mutluluğu da bizim için değerli. Bu nedenle ilk iş günü deneyimini unutulmaz kılmak için hazırladığımız bir hoş geldin kiti ile karşılayarak, kendi ekibinden atadığımız ‘buddy’siyle 2 aylık bir mentorluk sürecinin içine dahil ediyoruz.

Honeywell Talent Hub” adını verdiğimiz portalımızda, ekip arkadaşlarımız kendi profillerini oluşturup kariyer hedefini belirlediğinde, düzenli olarak ilgilerini çekebilecek rollerle ilgili haberdar ediliyor. Böylece bir bakıma akıllı bir asistan Honeywell‘deki kariyer planlarını takip etmiş oluyor.

Pandemi süreci İK uygulamalarınızı nasıl şekillendirdi?

İlk Covid-19 vakasının ülkemizde ilan edilmesiyle birlikte hızla aksiyon alarak derhal evden çalışma düzenine geçtik. Pandemi sürecinde Honeywell’in global önlemlerine paralel olarak ülkemizdeki gelişmeleri de yakından takip ettik. “Incident Managemt Team” adını verdiğimiz bir ekip çalışanlarımıza yönelik sağlık eğitimlerinden pozitif vakaların takibine ve raporlanmasına, filyasyon ve aşılama takibinden seyahat izinlerine kadar tüm süreci çok boyutlu olarak yönetti ve halen de görevine devam ediyor. Pandeminin göreceli olarak hafiflemesiyle birlikte 2022 yılında 3-2 hibrit çalışma modeline geçtik. Ofislerimizi ve tüm çalışma alanlarımızı, başta sosyal mesafe olmak üzere tüm gerekli önlemleri alarak yeniden açtık. Çalışanlarımızın sağlığı her zaman birinci önceliğimiz olduğundan, tüm süreci çok yakından izlemeye ve gereken aksiyonları almaya devam ediyoruz.

Bunlara ilaveten pandemi sürecinde, geliştirdiğimiz “HR Automation” projemizle beraber, mevcut dijital İK uygulamalarımız çok daha kullanıcı dostu oldu. Ayrıca yüz yüze eğitimlere katılmamız zorlaştığı için “Honeywell Accelerator” isimli eğitim portalımızı, genel eğitimlerden ileri seviye teknik eğitimlere kadar tüm fonksiyonlara hitap edecek şekilde güncelledik, çok daha interaktif ve kapsamlı hale getirdik.