Beden dilini okuma konusunda doğru bildiğinizi sandığınız yanlışlar olabilir. İK danışmanı ve eğitmen Tuğba Kaplan, iş görüşmelerinde adayların beden dilini değerlendirirken yapmanız gerekenleri yazımızda anlattı…

Beden dili kavramı üzerine özellikle son 50 yılda oldukça fazla araştırma yapıldı. Bu araştırmaların bir kısmı sonuç verdi ve ortak anlam taşıyan bazı jest ve mimikler açıklandı. Fakat insanların içindeki keşfetme duygusu, önceki dönemlerde yaşadıkları travmaların da etkisiyle birleşince herkes daha kesin bilgiler edinmek istedi. Kesin bilgiler derken bahsetmek istediğimiz konu, herkes aşağıdaki sorulara cevaplar arar oldu;

  • Karşımdaki kişi kulağının arkasını kaşırsa, bu durum ne anlama gelir?
  • Ensesine elini götürdüğünde aslında ne yapıyor?
  • Bacak bacak üstüne atmak ne demek?
  • Karşımdaki kişi nasıl oturursa kendine güveni tamdır?
  • Kişilerin yalan söylediklerini nasıl anlarım?
  • Kişiler sinirli olduklarını nasıl yansıtırlar?

Seminerlerde, eğitimlerde, sunumlarda, kitaplarda ve makalelerde doğru bilgilerin yanı sıra yanlış yönlendirme içeren bilgiler de paylaşılmıyor değil. Durum öyle bir hal aldı ki eğitimlerde sürekli “Ama ben şöyle okumuştum” “Şu kitapta bu hareketin şu anlamda olduğu yazıyor” gibi cümlelerle karşılaşır olduk…

Seçme/Yerleştirme süreci ile ilgili bir eğitimde karşılaştığımız örneğe göz atmakta fayda var. Eğitim esnasında iş görüşmeleri yapan insan kaynakları çalışanlarıyla ve yöneticileriyle adayların beden dilleri üzerine konuşuyorduk. Bir katılımcı söz aldı ve üzerine şu diyalog yaşandı:

-Geçen hafta bir adayla yaptığımız görüşme esnasında, aday koltuğa oturduğu andan itibaren ayaklarını yere vurmaya başladı.

-Anlıyorum. Peki adayın diğer özellikleri nasıldı?

-Diğer özellikleri derken?

-Mesela işe uygun bir aday mıydı? Özgeçmişi işe uygun olan kriterleri taşıyor muydu?

-Evet. Zaten özgeçmişi uygun olmayan adayları çağırmıyoruz.

-Mutlaka başka adaylarla da görüşmüşsünüzdür. Bu adaydan daha uygun aday var mıydı?

-Aslına bakarsanız pozisyona uygun başka bir aday vardı, fakat bilgi ve deneyim konusunda en uygun aday bu adaydı.

-Yani, bu aday sizi ayak hareketi dışında kalan konularda yeterli ve yetkin olduğuna ikna etti. Doğru mu anladım?

-Evet doğru. Fakat ayağını sürekli yere vurması bir süre sonra rahatsız etmeye başladı.

-Peki sonuç ne oldu?

-Çok rahatsız edici bir sesle vurmasa da uzun süre bunu yaptığı için gergin olduğunu anladım. Bir iş görüşmesinde bu kadar gerginse, stres yönetimi konusunda zorlanacağını düşündüm. Bu yüzden adayı eledim.

-Sadece bu sebepten mi elediniz?

-Evet. Diğer konularda iyiydi.

-Peki ayağını vurmasıyla ilgili olarak neden sadece gergin olduğu kanısına vardınız?

-Bir eğitimde böyle anlatılmıştı. Hatta ayağını geriye (göstermek için oturduğu yerden ayağını geriye doğru aldı) atan kişiler de o anda oldukça gergin oluyorlar. Değil mi?

-Bunu nereden biliyorsunuz?

-Eğitimden.

-Anlıyorum… Peki, bir de başka bir seçeneğe göz atalım. Adayın ayağında bir rahatsızlık olabilir mi ya da tik sahibi olabilir mi?

-Bilmem. Bunu hiç düşünmedim. Belki de olabilir.

-Buradan şunu söyleyebilir miyiz? Kişileri incelerken dikkatli olmalıyız. Her yönüyle düşünmeliyiz. Aksi durumda pozisyona her yönüyle uygun adayları, sadece bir davranışları yüzünden kaybedebiliriz. Oysa ki bizim işimiz en uygun adayı kurumumuza katmak…

Bu diyaloga benzer birçok olayla karşılaşıyoruz. Bunun sebebi yanlış ya da eksik bilgilerin, en az doğru bilgiler kadar hızlı yayılması!

Oysa ki beden dili incelemelerinin temelinde şu yatar:

İnsanların beden dilini incelerken, normal davranışlarının (incelediğimiz insanların normal davranışlarının) dışında kalan hareketlerini incelemek gerekir. Esas konu budur. Bunu yapabilmek için de öncelikle incelediğimiz kişinin normal davranışlarını bilmeliyiz. Eğer bunu yapmazsak, sadece gördüğümüz bilgilerle hareket edersek, yanlış kararlar vermemiz kaçınılmazdır…

Konuk Yazar: Tuğba Kaplan / İK danışmanı ve eğitmen