İş yerindeki psikolojik sağlık ve güvenlik konuları, aslında sanıldığından daha da önemli. Çalışanların bu alanlardaki ihtiyaçlarına katkıda bulunmak ise işverenlerin elinde. İK Blog’da bugün, çalışan bağlılığını arttıracak bu önemli konularla ilgili size önerilerimiz var.

Psikolojik sağlık; bireyin hayatındaki stres faktörleriyle başa çıkabildiği, üretken bir şekilde çalışabildiği ve yaşadığı topluma katkıda bulunabildiği genel bir iyilik hali olup, iş yerinde psikolojik sağlık; hem iş yeri koşullarından kaynaklanan hem de bireye bağlı kişisel faktörlerin iş yerindeki iyilik haline etkisi olarak tanımlanabilir.  Psikolojik güvenlik ise iş yerinde işle ilgili faktörlerin, çalışanın ruh sağlığına zarar verme riskinin en aza indirilmesi ya da çalışana zarar verme riskinin olmaması halidir.

Çalışan nüfusun yaşadığı sorunlar ve stres; iş yerinde davranış bozukluklarına, iş kazalarına ve psikolojik kökenli hastalıklara yol açabiliyor. Bu nedenle çalışanların ruh sağlığı sorunlarının destek ve tedavi süreçleri konusunda günümüzde pek çok çalışma ve araştırma yürütülüyor. Bugün gelinen noktada psikososyal faktörlerin, iş yerinde sağlığın geliştirilmesinde ve iş güvenliği uygulamalarında kritik olduğu kabul edilmektedir. Çalışanların sağlığına etki edebilecek ve zarar verebilecek olan faktörleri önlemek için sağlıklı bir çalışma ortamı gereksinimlerinin bilinmesi, işlerin çalışanların kapasitesi ve temel fizyolojik/psikolojik ihtiyaçlarına göre uyarlanması önemlidir.

Bu noktada insan kaynakları süreçlerinin tüm bu bilgiler göz önünde tutularak oluşturulması, iş yeri sağlığı için önleyici bir adımdır. Ancak iş yerindeki psikososyal risk faktörlerini belirlemek ve önlem almak düşünüldüğü kadar kolay değildir. Bu faktörleri belirleyebilmek için hem bireysel değerlendirmeler (çalışanların stres düzeyi, stres kaynağı, duygu, düşünce, deneyim ve tutumlar vb.) hem de çalışma ortamı (çalışma koşulları, iş yerinde iletişim, yönetim uygulamaları) değerlendirmeleri yapılmalıdır.

Çalışanların psikolojik olarak korunması; daha fazla iş tatmini, daha iyi performans, moral ve bağlılıkta bir artış, strese bağlı hastalıklarda bir azalma anlamına gelirken, çalışanlar psikolojik olarak güvenli olmadıklarında ise tam tersi bir durum söz konusu olabilmektedir.

Genel anlamda psikolojik olarak sağlıklı ve güvenli bir iş yeri yaratmak için;

  • Çalışanlar için duyarlı ve gerektiğinde uygun desteği verebilecek psikolojik destek sistemleri bulundurmak,
  • Güven ve şeffaflık üzerine karakterize edilmiş bir organizasyon kültürüne sahip olmak,
  • İşin fiziksel taleplerinin yanı sıra psikolojik gereksinimlerin değerlendirildiği bir yapı inşa etmek,
  • Çalışanın yapabildiği kadar işin verildiği bir iş gücü yönetim planlamasına sahip olmak,
  • Çalışanların soru sorabildikleri, hata ve problemleri raporlayabildikleri psikolojik koruma kültürü yaratmak,
  • Çalışanlar tarafından tanımlanabilecek diğer kronik stres faktörlerinden arındırılmış bir iş yeri oluşturmak önemlidir.

Günün en değerli saatlerinin iş yerinde geçirildiği düşünüldüğünde; tüm bu bilgileri dikkate alarak bir organizasyon kültürü yaratmak, hem çalışanlar hem işletmeler için önemli, aynı zamanda da çalışma hayatının getirdiği zorlukları aşmak ve yapılan işten keyif almak için de oldukça gereklidir.

Konuk yazar: Nevin Küçük / Psikolog