Mülakatlarda yalnızca verilen cevaplara değil, veril(e)meyenlere de dikkat etmek gerekiyor. Siz de bir İK profesyoneli olarak, sessiz sinyalleri doğru okuyabiliyor musunuz?
Mülakatlar, adayın yalnızca söylediklerini değil, söylemediklerini de anlamaya çalışmanız gereken çok katmanlı bir süreçtir. Özgeçmişi güçlü, yanıtları düzgün bir adayla karşılaştığınızda bile bazen içinizde bir “eksiklik hissi” oluşabilir. Bu his çoğu zaman adayın farkında olmadan verdiği sessiz sinyallerden kaynaklanır. İşte bu yazıda, işe alım süreçlerinizde gözden kaçabilecek bu sessiz kırmızı bayrakları nasıl fark edebileceğinize dair ipuçlarını bulacaksınız.
Tutarsızlıklar sessizce konuşur
Adayın CV’sinde yer alan bilgilerle mülakat sırasında verdiği yanıtlar arasında uyuşmazlıklar varsa, bu farkları önemsemelisiniz. Örneğin; liderlik deneyimini vurgulayan bir aday, bu deneyimi anlatırken yalnızca destekleyici rollere odaklanıyorsa, burada bir tutarsızlık olabilir.
Ne yapabilirsiniz?
Aynı konuyla ilgili farklı aşamalarda sorular sorarak anlatımın tutarlılığını test edebilirsiniz. Detay istemekten çekinmeyin.
Aşırı genel yanıtlar
“Takım çalışmasına yatkınım.”
“Zorluklarla baş edebilirim.”
Bu gibi genel ifadeler adayın özgüvenli görünmesini sağlayabilir, ancak gerçek deneyimle desteklenmiyorsa yüzeysel kalır.
Ne yapabilirsiniz?
Davranışsal mülakat soruları yönelterek adayın gerçek yaşam örnekleri vermesini sağlayabilirsiniz. STAR (Situation, Task, Action, Result) yöntemi burada etkili bir araç olabilir.
Atlanan dönemler ve belirsiz geçişler
Adayın özgeçmişinde yer alan “boşluklar”, çoğu zaman göz ardı edilir. Ancak bu dönemler, saklanan iş deneyimlerini veya istenmeyen ayrılıkları barındırabilir. Aday bu dönemlere değinmekten kaçınıyorsa, dikkatli olun.
Ne yapabilirsiniz?
Açık uçlu sorularla bu dönemleri anlamaya çalışabilirsiniz. Örneğin, “Bu süreçte neler yaptınız?” gibi bir soru hem açıklık sağlar hem de samimiyet düzeyini ölçmenizi kolaylaştırır.
Savunmacı yaklaşımlar
Sürekli önceki işvereni eleştiren, küçük bir soruda bile savunmaya geçen bir aday, kurum kültürünüze uyum sağlamakta zorlanabilir. Sessiz bir kırmızı bayrak, bazen agresif bir kelimenin arkasına saklanabilir.
Ne yapabilirsiniz?
Nötr bir dil kullanarak sorularınızı sürdürün. Eğer aday güvenli bir atmosferde dahi kendini savunma ihtiyacı hissediyorsa, bu durumu göz önünde bulundurmalısınız.
Beden dili ve sessizlikler
Göz temasından kaçınma, aşırı jestler, uzun duraksamalar… Bu tür sözsüz sinyaller, adayın konfor düzeyi ya da hazırlık eksikliği hakkında fikir verebilir. Bazen adayın söylemediği şey, bedeninde kendini gösterir.
Ne yapabilirsiniz?
Beden diline dikkat edin, ancak bu kriteri tek başına değerlendirmeyin. Diğer göstergelerle birlikte analiz ettiğinizde çok daha sağlıklı bir içgörü elde edebilirsiniz.
Duyduğunuzdan fazlasını gözlemleyin
İşe alım süreçlerinde doğru kişiyi bulmak kadar, yanlış kararlardan kaçınmak da önemlidir. Sessiz kırmızı bayrakları fark edebilmek için yalnızca kulaklarınızı değil, gözlem gücünüzü ve sezgilerinizi de kullanmanız gerekir. Bu sinyalleri fark ettiğinizde, adayla ilgili daha dengeli ve bilinçli bir değerlendirme yapma şansınız olur.
