Genellikle şirketler üniversiteden yeni mezun olmuş veya sadece 1-2 yıl tecrübesi olan adayları işe alırken adayların arasından seçim yapmakta zorlanırlar. Bunun nedeni adayların tecrübelerinin ve deneyimlerinin birbirlerine çok benzemesidir.

Etkinlik Fabrikam‘ın Kurucusu Ceren Çubukçu anlatıyor…

Aslında bu tip adayları işe alırken önemli olan onların geçmiş tecrübelerinden çok birer gelecek planlarının olup olmadığıdır. İkinci dikkat edilmesi gereken nokta ise bu adayların mülakata gelirken o şirketi gerçekten inceleyip incelemediğidir. Şirketi hiç incelemeyen ve o şirketin neler yaptığını bilmeyen bir aday benim gözümde o işi yeterince ciddiye almıyor demektir. Ne yazık ki Türkiye’de üniversitelerde okuyan öğrencilere mülakatlara nasıl hazırlanılması gerektiği veya sorulara nasıl cevaplar verilmesi gerektiği yeterince öğretilmiyor. Halbuki yurtdışındaki üniversitelerde bu eğitimler öğrencilere zorunlu tutuluyor ve böylece de öğrenci mezun olduğunda ve bir iş görüşmesine gittiğinde ne giymesi gerektiğini, o mülakata nasıl hazırlanması gerektiğini ve kendini nasıl ifade etmesi gerektiğini bilerek gidiyor.

Yeni mezun veya az deneyimli adaylarla yaptığım mülakatlarda en çok kullandığım sorular ise “Bana biraz kendinden bahset”, “Neden bu işte çalışmak istiyorsun?”, “Bize neler katabilirsin?”, “Bizim şirketimizle ilgili neler biliyorsun” ve “İleride kendini nerede görüyorsun” sorularıdır. Eğer aday bu soruları düzgün ve net bir biçimde cevap verebiliyorsa, işi de alıyor. Fakat, sorulara “Bu işte çalışmak istiyorum çünkü acil para kazanmaya ihtiyacım var” ya da “İleride ne iş yaptığım önemli değil, yeter ki kendimi aileme ispatlayayım” veya “Sizin şirketinizin tam olarak ne yaptığını bilmiyorum çünkü internet sitenizi inceleme fırsatım olmadı” ya da “Ben aslında dijital pazarlama analisti pozisyonunda çalışmak istiyorum ama siz web analisti pozisyonuna eleman arıyorsunuz. Ben de önce bu pozisyonda işe başlayım sonra ona geçerim diye düşündüm” gibi cevaplar geliyorsa o adayı işe alıp yetiştirmenin de bir anlamı bence yok.  Zaten bu aday işle yeterince ilgilenmediği için istenen verimi de ya veremeyecektir ya da uzun bir süre sonra verebilecektir. Fakat az deneyimli veya yeni mezun çalışanların genellikle daha sık iş değiştirdiğini göz önünde bulundurursak mülakata bile yeterince hazırlanamayan bir adayı işe almak büyük bir riske girmek demektir.

Yukarıdaki sorulara “Genç olduğum için şirketinize daha yeni bakış açıları getirebilirim” veya “Bu iş hızlı ve dinamik, aynı benim gibi” ya da “İleride kendimi bu işte iyice uzmanlaşmış ve bu ekibin lideri olarak görüyorum” gibi cevaplar veren adaylar ise hevesli ve yetiştirilmeye değer adaylardır. Son olarak mülakatlarda adaya “Senin bana şirketle veya pozisyonla ilgili soruların var mı” diye sorduğumda eğer aday bana maaş veya çalışma saatleri dışında yapılan işe yönelik veya çalışacağı ekibe yönelik bir soru soruyorsa bu o adayın işe istekli olduğuna işaret eder. Eğer hiçbir sorusu yok ise bu yine adayın o pozisyon için çok da istekli olmadığına dair bir işarettir.

ceren

Etkinlik Fabrikam‘ın Kurucusu Ceren Çubukçu