Türk Kozmetik Sanayi’nin 24 yıllık ismi Canan Kozmetik, son olarak İpek markasıyla karşımıza çıkıyor. İpek markasıyla birlikte yeni bir yapılanma içine giren ve 20 bir metrekarelik yeni üretim sahasına taşınan firma, Kasım 2004’te İnsan Kaynakları Departmanı’nı oluşturdu. İpek markasıyla Türkiye’ndeki yüksek gramajlı ve ekonomik şampuan pazarına yanıt vermeye başlayan Canan Kozmetik, satışının yaklaşık yüzde 30’unu yurtdışına yapan bir firma. Ambalajlarını da yan kuruluşu Seda Plastik’te üreten kuruluş geçtiğimiz yılın başlarında İpek markasıyla birlikte yeni bir yapılanma sürecine girmiş. Canan Kozmetik’te İnsan Kaynakları Departmanı’nın kurulmasıyla birlikte yeni bir yönetim anlayışı yerleşmeye başlıyor. Sorularımızı, bu değişimde büyük rol oynayan İnsan Kaynakları Sorumlusu İlkay Çoruh yanıtladı.Canan Kozmetik ne zaman kuruldu? Ne gibi faaliyetlerde bulunuyor?
Canan Kozmetik, 1981 yılında Canan Kimya olarak kuruldu. Türkiye Şampuan Pazarı’ndaki yüksek gramajlı ürün eksikliğini fark eden Canan Kozmetik kurucuları, çalışmalarını bu konu üzerinde yoğunlaştırdı. Ekonomik şampuan pazarının ilk ürünlerini İpek markasıyla üreten Canan Kozmetik, üretim kapasitesini ve teknolojisini hızla geliştirerek ürün portföyünü genişletiyor. Tamamı Türk sermayesinden oluşan Canan Kozmetik, İstanbul Kıraç’taki 20 bin m2’lik fabrikasında en yeni teknolojisiyle ve hijyenik koşullarda üretim yapıyor. Firma, İPEK markası ile şampuan, saç kremi, jöle, vücut şampuanı ve sıvı sabun ürün yelpazesini tüketicisine sunuyor. Ayrıca ikinci markası olan PARMEX asetonun sağlam ve kullanışlı ambalaj tasarımı ile Türkiye’de bir ilke imza atıyor. Ekonomik sektörün pazar liderlerinden olan Canan Kozmetik, satışının %25 – 30’unu yurt dışına gerçekleştiriyor. Kardeş kuruluşlarından Seda Plastik Limited Şirketi ise plastik ambalajlarını üretiyor. Çevre kirliliğine duyarlı olan firmanın üretimde kullandığı tüm ambalajlarda doğaya dönüşümlü malzeme kullanıldığından çevre korumasına katkıda bulunuyor. Canan Kozmetik, toplam kalite anlayışına dayalı, modern üretim tesisleri ve güçlü insan kaynakları ile Türkiye çapında bir şirket konumuna gelerek çalışmalarını sürdürüyor. Firmanın misyonu tüketicinin kişisel bakım ihtiyaçlarını kalite-ekonomi dengesini gözeterek karşılamak. Üretici, dağıtım kanalı, satış noktası zincirinde Canan Kozmetik müşterisini ortak olarak görüyor, işbirliği anlayışı içerisinde çalışıyor. Müşterisine kazandıracak, satışı arttıracak stratejileri birlikte oluşturuyor. Tüketiciyi mutlu edecek kaliteyi üretiyor ve bu sorumluluğu taşıyor.
Organizasyon şemanızı anlatabilir misiniz? Kaç kişi çalışıyor? Hangi departmanlarınız var?
Canan Kozmetik ve Yan kuruluşu Seda Plastik, Türkiye çapında İstanbul merkez olmak üzere 7 bölgede toplam yaklaşık 250 personeli ile çalışıyor. Üretim departmanı başta olmak üzere; Satış, Pazarlama, Araştırma Geliştirme ve Kalite Güvence, Muhasebe, Raporlama, Satın Alma, Mühendislik Hizmetleri, Bilgi İşlem ve İnsan Kaynakları ve İdari İşler departmanlarının varlığı ile çalışmalarını yürütüyor.
Canan Kozmetik’te İnsan Kaynakları Departmanı’nın işlevi nedir? Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Daha önce kurulu olmayan İnsan Kaynakları Departmanı, Kasım 2004 itibarı ile İnsan Kaynakları ve İdari İşler departmanı olarak Canan Kozmetik bünyesine eklendi. İnsan Kaynakları’nın; Seçme ve Yerleştirme, Eğitim, Performans Yönetimi, Kariyer Yönetimi ve diğer tüm dallarının kurulması ve oluşturulması çalışmalarının yanı sıra, Organizasyon yapısı, görev ve iş tanımlarının yeniden gözden geçirilmesi ve oluşturulması, norm kadro çalışmaları da yapılmakta ve İdari işler kolu; servis hizmeti, temizlik, mutfak ve güvenlik kolları ile yürütülüyor, aynı zamanda Personel ve özlük işlemlerine de destek veriyor.
Şirket içi eğitimleriniz, oryantasyon programlarınız oluyor mu?
Şirket içi eğitim öncelikle içimizde gerçekleştiriliyor. Satış ve Pazarlama departmanlarımızdan Kıdemli çalışanlardan eğitmenlik yeteneğine sahip kişiler saha eğitmeni olarak yetiştirilmek üzere “eğiticinin eğitimi” eğitimini alıyor ve departman çalışanlarına ve yeni gelen personele belirlenen rutin tarihler itibarı ile eğitim veriyor. Ayrıca İnsan Kaynakları sorumlusu tarafından Canan Kozmetik çalışanlarına yine rutin olarak belirlenen tarihlerde iletişim eğitimi veriliyor.
Canan Kozmetik’e yeni katılan personele, personelin ilk 2 çalışma gününü kapsayan Canan Kozmetiğin tüm bölümlerini, birimlerini, bölüm görev tanımlarını kapsayan bir Oryantasyon eğitimi programı uygulanıyor ve eğitimin sonunda oryantasyon eğitimi değerlendirme test ve teknikleri uygulanarak eğitim programının etkililiği ölçülüyor.
Ne gibi performans değerlendirme yöntemleri kullanıyorsunuz?
Canan Kozmetikte yetkinlik bazlı performans değerlendirme sistemi kurulma aşamasında. Önümüzdeki aylarda bu şekliyle bir performans değerlendirme çalışması başlatılacak ve uygulanacak.
Çalışanların motivasyonunu sağlamak için ne gibi yöntemler kullanıyorsunuz?
Çalışan motivasyonunu mutlak olarak gören Canan Kozmetik’te piknik, çeşitli turnuvalar, yılbaşı kutlamaları gibi aktivitelerin yanı sıra, Anneler Günü, Babalar Günü, Dünya Kadın Günü gibi tarihler, personel doğum günleri gibi tarihler küçük hediye ve tebriklerle hatırlanıyor.
“İnsan Kaynakları Departmanı olarak hedefimiz çalışanlarla kurumun ortak hedeflerde buluşmasını sağlamak. Bu yüzden departmanımızı işletmenin yönetimine katkıda bulunan bir işlevler topluluğu olarak görüyoruz. “
Türkiye’deki kozmetik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Geliştirmek için sizce neler yapmak gerekiyor?
Türkiye’deki kozmetik sektörü gelişmeye ve yeniliklere çok açık. Kıyasıya rekabet eden uluslararası firmaların yanında, Türk firmaları da pek çok kişisel bakım ürününde lider konumundalar. Firmalar, hem mevcut ürünlerini çeşitlendirmeye giderken, hem de yepyeni alanlara yatırım yapıyorlar. Kozmetik sektöründe genel kullanıma hitap eden mass-market (kitlesel) ürünlerin yanı sıra, kişisel ihtiyaçlara cevap verecek çeşitlendirilmiş ürünlerin de yoğunlaşmaya başladığı görülüyor. Uluslararası firmaların marka yatırımları, reklam ve pazarlama destekleri, ürünlerin Türk pazarında da kısa sürede benimsenmesini sağlıyor. Gerek yerli gerekse yabancı firmalar, tüketicinin kral olduğunu kabul etmek zorundalar. Kaliteli ürün üretmek ve uygun fiyatla rekabet etmek her zamankinden daha fazla önemli. Global pazarda yükselen trendler, tüketim alışkanlıkları zamanla Türk pazarını da etkiliyor. Tüketicinin alım gücü yükseldikçe daha fazla tüketim gerçekleşiyor, üründen beklentiler yükseliyor ve tüketici istekleri farklılaşıyor. Tüketicinin ihtiyaçlarını doğru belirlemek ve markayı, ürünü tanıtıcı pazarlama faaliyetlerine ağırlık vermek gerekiyor.
Canan Kozmetik İnsan Kaynakları Departmanı olarak gelecek için hedefleriniz neler?
İnsan Kaynakları yönetimi sadece personel yönetimi gibi çalışanların kurumla ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen teknik bir birim olmakla sınırlı değil, işletmenin yönetimine katkıda bulunan işlevler topluluğu. Canan Kozmetik’te İnsan Kaynakları Yönetiminin amacı, İnsan Kaynakları Departmanının tüm uygulamaları ile işlev bir şekilde kurulması ve kurumun amaçlarına başarılı bir şekilde ulaştırılmasıdır, bu amaçla personel yönetimi ve endüstri ilişkilerini birleştirerek eğitim, psikoloji ve davranış birimlerinin verileri ışığında çalışan motivasyonunu ön sırada tutarak, çalışanların yönetimi ile bir bütün olarak ilgilenmek, İş görenler ile kurumun farklı beklentiler ve menfaatler değil; ortak hedefler etrafında buluşmasını sağlamaya çalışmak.
Canan Kozmetik’in gelecek için hedefleri neler?
Canan Kozmetik 2005 yılında Kıraç’taki yeni tesislerine geçerek, gerek iç piyasa, gerekse ihracat olarak pazar payını tonaj anlamında arttırma yönünde yatırımlarını başlattı. Kalite-ekonomi dengesini koruyarak ürettiği ve geliştirmekte olduğu kişisel bakım ürünleriyle her geçen gün daha fazla sayıda tüketiciye ulaşmak, mevcut pazardan aldığı payı arttırmanın yanı sıra, pek çok kategoride pazarı da büyütmeyi hedefliyor. 24 yıldır müşterisi ile el ele, dürüstlük ilkelerinden taviz vermeden çalışan Canan Kozmetik, tüketici haklarına saygılı, yasalara bağlı ve çalışan motivasyonuna önem veren üretim şirketi olma ilkesinden asla ödün vermeyecek.
