Kadıköy Şifa Hastanesi, 1976 yılında, Buket Pilavcı’nın babası olan genel cerrahi uzmanı Op. Dr. Ahmet Eminoğlu tarafından Kadıköy’de kuruldu. 1996 yılından itibaren aktif olarak Kadıköy Şifa’nın değişik kademelerinde görev alan Buket Pilavcı, 2002’den beri genel müdürlük görevini sürdürüyor. Kadıköy Şifa Hastanesi, 31 yıldır insan odaklı yaklaşımıyla geniş kitlelere kaliteli ve özenli sağlık hizmeti veriyor. Buket Pilavcı, sektördeki tecrübelerini yenilikçi yaklaşımlarıyla birleştirerek hizmet ve teknolojilerini geliştirdiklerini vurguluyor.
Yeniden yapılanmamızı tamamladık
2000 yılından itibaren başladığımız Sürekli Kalite Gelişimi Programı çerçevesinde, mevcut durum değerlendirme sürecine girdik. Bu program çerçevesinde uzmanlık alanlarımızın örtüştüğü University of Pittsburgh Medical Center (UPMC) çatısı altındaki Magee Womens Hospital ve bir danışmanlık şirketiyle ortak yapılan yeniden yapılanma süreci içinde organizasyonel yapıda da yeniden yapılanma gerçekleştirdik. Kurumumuzun politika ve stratejileri doğrultusunda, katılımcı yönetim anlayışımıza paralel olarak, tüm çalışanlarımızın katıldığı anket ve SWOT analiziyle desteklenen veriler doğrultusunda misyon ve vizyonumuzu belirledik. Aynı dönemde Kadıköy Şifa, büyüme süreci içerisine girdi; 2003 yılında Suadiye’de Kadıköy Şifa Polikliniği, 2005’te Ataşehir’de Kadıköy Şifa Tıp Merkezi’nin açılmasıyla 3 merkezde hizmet veren bir sağlık grubu haline geldik. 2005 yılında EFQM Mükemmellik Modeli’ni Kadıköy Şifa için kurumsal yönetim modeli olarak seçtik. 2005 ve 2006 yıllarında yapılan öz değerlendirme çalıştayları sonucunda, Kadıköy Şifa’nın mevcut durumunu objektif olarak ortaya çıkardık. Kuvvetli alanlarımızı güçlendirmeye eksiklerimizi iyileştirmeye çalıştık, düzenli çalışmalar yaptık.
Ne istediğini bilmek önemli
İşimin en sevdiğim yanı insanı sürekli canlı tutan dinamik yapısı. Kuşkusuz çok yönlü bir uğraş olması da beni besleyen bir başka özelliği. İş hayatında başarılı olmanın ilk adımı insanın kendini tanıması ve ne istediğini bilmesinden geçiyor. Ben insanın işini sevdiğinde gerçek performansını ortaya koyabildiğine inanıyorum. Böyle bir temelin üzerine eğitimi ve doğru iş ortamını kurguladığınızda başarılı olmamanız için hiçbir neden yok. En başarılı insanlar, kendilerini en iyi ifade edecekleri meslekleri seçen ve bu yönde hareket edenler.
Yöneticilik, çok yönlü var olma biçimi
İyi bir yönetici; konusunda uzman, sistemci ve entegrasyon yeteneği olan girişimci olmalı. Kendimde her zaman bu yönleri geliştiriyorum. Sürekli olarak kendini geliştirmek ve öğrenmeyi hiç bitirmemek gerekiyor. Bir de koçluk yönteminin özellikle yöneticinin gerçek lider özelliklerini geliştirdiğini düşünüyorum. Ben yöneticiliği çok yönlü bir var olma biçimi olarak görüyorum. Bilgiyi paylaşmak ve ekibi geliştirmek, motivasyon için önemli olduğu kadar verimli çalışan yönetici olmak için de önemli.
Değişime öncülük edilmeli
Liderlik bana göre kişisel ustalık ve paylaşılan vizyon gerektiriyor. Zihinsel model farklılığı olmalı, liderlik konulara ve sorunlara farklı yaklaşabilmeli. Yaptığımız EFQM çalışmaları kapsamında liderliği kurum içinde yaymak amacıyla Kadıköy Şifa liderlerinin tanımını da yaptık. Liderlik için yaptığımız tanım; kurumun misyon ve vizyonu doğrultusunda hedef belirleyen ve bunun paylaşan,  zor hedefler için öne çıkan, kişileri yönlendiren, etkinleştiren ve motive eden, bireysel ve ekip başarısını ortaya koyan kişiler. Bence lider, kurumun yönetim sisteminin oluşturulması, bu sistemin yaşama geçirilmesi ve sürekli olarak iyileştirilmesi çalışmalarında kişisel olarak rol almalı. Ayrıca kurumsal değişim ihtiyacını belirlemeli ve değişime öncülük edebilmeli.
Yetkinlik 4 yıldız seviyesine ulaşan ilk özel hastaneyiz
Devam eden kalite çalışmalarımızın bir sonucu olarak ilk kez 2007 yılı Haziran ayında Avrupa Mükemmelliğe Yolculuk Programının ikinci basamağını oluşturan Mükemmellikte Yetkinlik aşamasına başvurumuzu yaptık. Kurumsal mükemmellik yolunda iyi yönetilen kuruluşları ifade eden ve Ulusal Kalite Ödülü Finalisti olmaya bir adım kaldığını belirleyen bu aşamada Türkiye Kalite Derneği tarafından gerçekleştirilen değerlendirilme sürecimiz başarıyla tamamlandı. Kadıköy Şifa olarak çıkılan bu anlamlı yolculukta belgelenen başarımız ile Türkiye’de EFQM – Mükemmellikte Yetkinlik 4 yıldız seviyesine ulaşan ilk özel hastane olduk.
Online bir lider değilim
İş – özel yaşamım arasında olabildiğince denge kurabildiğime inanıyorum. Öncelikle işimi özel yaşamıma çok fazla taşımıyorum. İşim her ne kadar kimliğimin bir parçası olsa da, sürekli bilgisayar veya cep telefonuyla online bir lider değilim. Bunun her iki yaşam alanımda da sağlıklı ve daha verimli olmamı sağladığını düşünüyorum.      
Kaliteli zaman kavramına inanıyorum
Yoğun bir iş temposuna sahip bir kişi olarak, mümkün olduğu kadar ailemle kaliteli zaman geçirmeye gayret ediyorum. Burada ne yaptığımla değil, nasıl vakit geçirdiğimle daha çok ilgiliyim. Birlikte seyahat etmek, dünyanın değişik yerlerini keşfetmek, özellikle kızlarımla kültürel faaliyetleri birlikte yapmaktan keyif alıyorum. Onların istediği, beklediği etkinliklere zaman ayırıp destekleyici olmak adına yanlarında olmaya çalışıyorum.
İş yaşamımın yoğunluğunu bahane etmiyorum
Hem kişisel gelişim anlamında, hem de ilgi duyduğum diğer alanlarda seminer ve benzeri öğrenme mekanizmalarından faydalanmaktan keyif alıyorum. Bu yönüm yaşam koçluğu alanıyla da ilgilenmeme yol açtı ve ontolojik yaşam koçluğu eğitimi aldım. Ayrıca sayısız faydaları olan sporun yaşam kalitemi artırdığına inandığım için düzenli olarak spor yapıyorum. Bahçeyle uğraşmak da bir diğer hobim. İş yaşamının yoğunluğunu bahane ederek hobilerimi ihmal etmediğim için yaşamımı belirli bir dengede sürdürüyorum.
Takım çalışması çok önemli
Kadıköy Şifa Sağlık Grubu’nda çalışmak için başvuruda bulunan adaylarla yüz yüze, yetkinlik bazlı mülakatlar yapıyoruz. Adaylarda aradığımız yetkinlikler arasında takım çalışmasına yatkınlık yer alıyor. Kurumumuzda takım halinde çalışmak son derece önemli. Hizmet sürecinde hastalarımız birçok birimden hizmet alıyor ve aynı kaliteyi yakalama noktasında ekip çalışması en önemli yetkinliklerden biri haline geliyor. Aradığımız en önemli yetkinliklerden bir diğeri de çalışanlarımızın iletişim becerileri. İşimiz gereği insanla iş yapıyoruz, iletişimde yapılan en ufak hata tüm hizmetleri sıfırlayabiliyor. Bu nedenle bizim için iletişim son derece önemli. İletişimi kuvvetli adaylarla çalışıp kendilerini daha da fazla geliştirmelerine olanak veriyoruz.
Çalışanlarımızın eğitimini destekliyoruz
Çalışanlarımızın, İnsan Kaynakları tarafından verilen genel oryantasyon eğitimiyle kurum kültürümüzü, organizasyon yapımızı öğrenerek dahil olacağı ekibin başarısına katkıda bulunmalarını, Kadıköy Şifalı profiline hızlıca adapte olmalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Her birimin kendi pozisyonları için hazırlamış olduğu işbaşı eğitimindeyse, çalışanımız mesleğinin uygulama aşamasında temel bilgileri ediniyor. Yıllık eğitim planımız doğrultusunda kişisel gelişim eğitimleri ve genel bilgilendirme eğitimleri düzenliyoruz. Çalışanların mesleki yetkinliklerinin arttırılmasının amaçlandığı mesleki eğitimlerse birimlerin kendi içinde planladıkları ve düzenledikleri eğitimler. Eğitimlerin planlanması ve eğitim verilmesi konusunda hastane içi çalışan gönüllülerden oluşan Eğitim Takımımız destek veriyor. Bu takımda her statüden çalışanlar görev alıyor. Eğitim Takımı dışında dış eğitim firmalarından da eğitimler için destek alıyoruz. Ayrıca çalışanlarımız bir eğitime, seminere ve/veya kongreye katılmak istediğinde de destekliyoruz. 
Tecrübemiz en önemli avantajımız
Sağlık sektöründe yıllarca faaliyet göstermek ciddi bir avantaj kuşkusuz. Topluma değer katabilecek, saygın bir iş. İnsanların canlarını emanet ettikleri bir konu olması son derece olumlu ancak yine aynı nedenlerle bir o kadar da zor. Hataya yer olmayan, mükemmeli talep eden bir hizmet biçimi. Son derece karmaşık iş akışlarının bir arada olduğu sistemin hiç durmadan ve aksamadan yürümesi gerekiyor. Tecrübesizlik ve dikkatsizlik asla kabul edilemez. Yetişmiş sağlık personeli son derece kısıtlı ve onların da kurum kültürüne uyum süreci var. Bir diğer önemli konu ise teknoloji, tıp uygulamalarındaki yenilikler ve insan kaynağının aynı hızla değişim göstermesinin gerekliliği. Tüm bunlar sağlık sektörünün içinde yer almanın yüklediği zorluklardan bazıları.