Özgüven sorunları, çalışanın iş yerindeki mutluluğu ve verimliliği ile doğrudan ilişkili. Yapılan bir araştırmaya göre iş yerinde özgüven ile ilgili sorunları olan çalışanlar fikirlerini ifade etmekten ve sunum yapmaktan çekiniyor. Önemli bir kısmı da zam, izin, terfi gibi taleplerini dile getiremediği için ciddi mutsuzluk yaşıyor.

ozguveneksikligi

Çalışanın iş yerinde yaşadığı özgüven problemleri İnsan Kaynaklarının üzerinde durması gereken ve özgüven eksikliği yaratan unsurlar için çözümler üretebileceği bir alan. Feel Good Contact Lenses’in İngiltere’de yaptığı son araştırma da bu konuda önlemler alınması gerçeğini ortaya çıkarıyor. Çünkü araştırmaya göre, çalışanlar iş yerinde özgüven eksikliğinden kaynaklanan birçok sorunla boğuşuyor.  Araştırmanın sonuçları incelendiğinde özgüven eksikliği yaşayan çalışanların en büyük korkusunun ofiste büyük bir gruba sunum yapmak olduğu görülüyor. Çalışanların yüzde 52’si kalabalığa sunum yapmaktan, yüzde 46’sı da topluluk önünde konuşma yapmaktan korktuğunu ifade ediyor. Araştırmanın ortaya çıkardığı en çarpıcı istatistik ise çalışanların yüzde 35’inin özgüven yetersizliği nedeniyle maaşlarına zam isteyememeleri, yüzde 25’inin ise şeflerinden ara vermek için izin istemekten korkmaları olarak karşımıza çıkıyor. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Psikolog Ozanser Uğurlu özgüven eksikliğinin evrensel bir problem olduğuna dikkat çekiyor. Uğurlu, sorunun çözümüne yardımcı olacak yaklaşımları anlatıyor.

Özgüvende kültürün etkisi

İngiltere sonuçlarını yansıtan araştırmanın yanı sıra özgüven eksikliğinin kültürden kültüre değişen başka yansımaları da var. Psikolog Ozanser Uğurlu özgüven ile ilgili problemlerin insanlık için ortak bir sorun olduğunu belirtiyor. Dünya üzerinde ebeveynlik becerilerinin, eğitim ortamlarının hep aynı psikolojik kodlar ile çalıştığını aktaran Uğurlu, “Kalabalık önünde konuşmak yeryüzünde pek çok insanın sorunu ancak bu sorunun nüfusa oranları değişebilir. Örneğin, ABD’de bu konu eğitim hayatında daha fazla kullanılan tekniklerle destekleniyordur ama Türkiye’de eğitim hayatı buna çok fazla önem vermiyorsa doğal olarak Türkiye’de topluluk önünde konuşma yaparken kendini güvende hissetmeyenlerin sayısı ABD’den fazla olacaktır. Diğer taraftan içinde yaşadığımız kültürlerin otoriter yanları, birey olmayı destekleyip desteklemeyişi gibi durumlar yine o kültürlerin bir parçası olan insanların kendine güven sorunlarını farklı şekillerde etkileyecektir” diye konuşuyor.

En önemlisi yardım almak

Araştırmanın ayrıntıları incelendiğinde çalışanların yüzde 32’lik kısmının fikirlerini ifade etmeye çekindiği görülüyor. Bu nedenle çalışanların yüzde 29’u kendilerine güvenemedikleri için müşteri ile birebir görüşmekten çekindiğini açıklıyor. Yüzde 27’lik bir kesim ise amirleriyle yakın çalışmaktan endişe duyuyor ve yüzde 19’u ise takım çalışmasından çok çekiniyor. Bu tür sorunları yaşayan birinin kendi tecrübelerinden yola çıkarak özgüven sorununu anlayabileceğini belirten Ozanser Uğurlu, “İş dünyasında kişinin sona erdirebildiği bir işi diğerlerine anlatması, sonuçlarını göstermesi gerektiğinde geri adım atıyorsa burada bir sorun var demektir. Neden çıkıp anlatamıyorum ya da bana bildiğim bir konuda soru sorulduğunda çıkıp cevap vermiyorum diyen kişi problemi tespit etmiş demektir ve sorunu oluşturan düğümü çözmek yine onun elindedir. Kendine güven problemi yaşadığını tespit eden kişinin artık yapması gereken şey bu problemi çözmek için yardım almak amacıyla adım atmaktır. Çünkü kendine güven sorununu bir bütün olarak ele almak için işin uzmanından yardım almak gerekir” diyor.

Çözüm için egzersiz yapmak gerekiyor

Araştırmada özgüven sorunlarının çözümüyle ilgili dikkat çekici sonuçlar yer alıyor. Buna göre katılımcıların yüzde 30’u güçlü bir imajın özgüven geliştirmede yardımcı olabileceğini düşünüyor. Konuşurken dik durmak ve çenenin yukarıda olması yüzde 21, duruşun düzeltilmesi yüzde 19, makyaj yapmak yüzde 21 ve gözlük yerine kontak lens kullanmak yüzde 11 oranlarında iş yerinde özgüveni artırmak için desteklenen taktikler arasında yer alıyor. Ozanser Uğurlu da rahatlama egzersizlerinin, kolaylıkla internetten kaynak bulunabilecek bir konu olduğunu dile getiriyor. Topluluk önüne çıkmadan önce bu egzersizleri yapmanın kişinin kendisini iyi hissetmesine yardımcı olacağını ifade eden Uğurlu, ayrıca topluluk önünde yapılacak sunum ya da konuşmayı tek başına daha önceden ayna karşısında yapmanın, kameraya alıp izlemenin yine önemli bir egzersiz olacağını aktarıyor. Uğurlu’nun diğer tavsiyeleri ise şöyle: “Yanında kendimizi rahat hissedeceğimizi birkaç arkadaşımızı bir ortamda toplayıp onlara sunum ya da konuşma yapmak çok işe yarayabilir. Diğer taraftan sunumu ya da konuşmayı yaparken topluluğun tamamını bir bütün olarak görmek yerine tek bir kişiye odaklanıp anlatmak bizi diğerlerinin varlığı ile yarattığı kaygıdan uzaklaştırmak da yardımcı olacaktır. Sunuma çıkmadan önce bedenimizi dik bir pozisyona getirmek, kendi kendimiz ile konuşarak “Bu işi yapabilirim” diyerek kendimize olan inancımızı olumlayarak körüklemek işe yarayabilecek müdahalelerdir.”

Çalışanların özgüven eksikliği nedeniyle yaşadıkları 10 temel sorun:

  • Ofiste büyük bir gruba sunum yapmak
  • Topluluk önünde konuşmak
  • Zam istemek
  • Mola izni almak
  • Kendi fikirlerini öne çıkarmak
  • Müşteri görüşmeleri
  • Bölüm şefleriyle günlük çalışmalar yapmak
  • Takım içinde çalışma kaygısı
  • Kolay aldanan (kolay lokma) olarak görülme korkusu
  • Kendi yetkinliklerine güvensizlikten kaynaklanan terfi alamama

kdergi