İnsan Kaynakları yönetiminin önemli çalışma alanlarından biri olan İş Sağlığı ve Güvenliği, yeni yasalarla birlikte daha kapsamlı çalışmalar olarak yerini aldı. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun son bölümü 2016 yılının Temmuz ayında yürürlüğe girecek.

isguvenlgi1İnsan Kaynakları yönetimi insan gücü kaynağının verimliliğini esas alan birbirine bağlı faaliyetler sistemini içeriyor. Çalışanların seçimi, eğitimi, gelişimi, motivasyonu, performansın artırılması ve sağlık, güvenlik gibi faaliyetler sistemin esasını oluşturuyor. Bu faaliyetlerin her biri, bir bütünün ayrılmaz parçaları olarak tek başına ele alınamaz.

İnsan Kaynakları yönetiminin önemli çalışma alanlarından biri de çalışanların sağlık ve güvenliklerinin sağlanması ve iş kazaları ve meslek hastalıklarından korunması. Bilgemed İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Dr. Bülent Çalık, iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının işvereni ve çalışanı, sağlıklı ve adil bir düzene kavuşturduğunu ifade ediyor.

Bilgemed İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Dr. Bülent Çalık, iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarını yasak savma anlayışı ile değil, hakkıyla yapan işletmelerde çalışan memnuniyetinin yüksek oranda arttığını anlatıyor. Dr. Çalık, “İş sağlığı ve iş güvenliği ile sadece iş kazalarının hiç olmadığı, meslek hastalıklarının tamamen önlendiği iş yerlerini oluşturmak değil, aynı zamanda çalışanların fiziksel, bedensel ve ruhsal olarak “tam bir iyilik” içinde olduğu, iş barışı sağlanmış, verimli ve huzurlu bir çalışma ortamı oluşturmak hedeflenir” diyor.

İnsan Kaynakları profesyonellerine büyük iş düşüyor

İnsan Kaynakları profesyonelleri için Haziran 2012 tarihi bir milat niteliği taşıyor. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra İnsan Kaynakları profesyonelleri, çalışanlar ve işveren arasında kalmıyor. Çünkü iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları kanuni bir zorunluluk olarak çalışma hayatında yerini aldı.

Dr. Çalık bu konuda insan kaynakları profesyonellerinin artık yalnız olmadığını söylüyor: “Yapacakları tüm iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının artık bir dayanağı var. İnsan Kaynakları departmanlarının iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri ile birlikte gerçekleştirecekleri her çalışma, ülkemizde iş sağlığı ve kültürünün oluşması adına atılmış bir adım olacak.”bilgemedbulentı

Kademeli olarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun son bölümü de 2016 yılının Temmuz ayında yürürlüğe girecek. Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinin de kapsama girmesiyle birlikte Türkiye’de çalışma hayatının kuralları tam olarak değişmiş olacak. Dr. Bülent Çalık bu konuda: “Bu noktada önümüzdeki dönemde çalışanlar, işverenler ve devletten oluşan taraflar arasında çok daha sıkı bir işbirliğine ihtiyaç olduğu açıktır. Ülkemizin iş kazaları ve meslek hastalıklarındaki kötü sicilini değiştirebilmek ancak iş sağlığı ve güvenliği kültürünü oluşturabilmekten geçiyor. Bu konuda insan kaynakları profesyonellerine büyük iş düşüyor” diyor.

Mutlu, verimli, kaliteli bir iş yaşamı için gerek şart

İş sağlığı ve güvenliği, çalışanların fiziksel durumlarının yanında iş yerinin ve yapılan işin çalışanların ruhsal durumlarında yarattığı olumlu ve olumsuz etkilerle de ilgileniyor. Olumlu etki yapan faktörleri güçlendirmeye, olumsuz etki yapanları ortadan kaldırmaya çalışıyor. Aynı zamanda iş yeri hekimi olan Dr. Bülent Çalık, “ Biz buna iş psikolojisi diyoruz. İş psikolojisi, klinik, endüstri ve sosyal psikoloji alanlarının bir sentezidir. Temeli çalışan insan ve onun potansiyelidir. İnsanların birbirinden her bakımdan farklı olduğunu kabul eder. Kişisel farklar esasına dayanarak insanı bir bütün olarak ele alır. Çevresini bilimsel olarak inceler. İnsanı sosyal varlık olarak ele alır sosyal etkenlerle ve onların insan üzerindeki etkileri ile ilgilenir. İnsanın kendisini makinenin bir parçası gibi duyması doğasına ters düşer. İş sağlığı ve güvenliği makine ve aletlerin insana uygun biçimde olmadığı ve işin insana göre düzenlenmediği hallerde çeşitli iş yerlerinde meydana gelen iş sağlığı sorunları ile ilgilenir, en uygun çözüm yollarını araştırır. Buna göre en başta ‘uygun işe uygun çalışan’ prensibi ile hareket edilmelidir” diyor.

İş sağlığı ve güvenliği çalışmaları bundan böyle çalışma hayatının ayrılmaz bir parçası. Mutlu, verimli, kaliteli bir iş yaşamı için gerek şart. Dr. Bülent Çalık iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşmasını ne kadar hızlı gerçekleştirebilirsek o kadar sağlıklı bir toplum olacağımızın altını çiziyor: “Bu elbette ki uzun zaman alacak ve bize özgü toplumsal alışkanlıkların tamamen değişmesini gerektirecektir. Ancak bunu başardığımızda işvereniyle, çalışanıyla ve iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleriyle iş kazalarından ve meslek hastalıklarından arınmış bir çalışma hayatına beraber ulaşılmış olacaktır”