Günümüzde tek firmada veya iki firmada tüm kariyerimizi tamamlamamız neredeyse imkansız, öyle değil mi? Peki, özellikle yönetici pozisyonlarında yeni bir role geçerken nelere dikkat etmek gerekiyor? Sorunun cevabını Çalışan Bağlılığı Danışmanı Bertay Fişekçi yazımızda veriyor.
Bugünün Türkiye’sinde insanlar çalışırken yeni iş arıyorlar, çünkü hem gelir hem ortam çalışanları buna zorluyor. Bu bağlamda şu araştırmanın sonuçları sanırım sürpriz değil… 580 liderle yapılan bir araştırmada (Genesis Advisers, Harvard Business Review ve International Institute of Management Development) katılımcılar;
- Ortalama 18.2 yıl iş tecrübeleri olduğunu belirtmişler.
- Bu sürede tipik bir liderin 4.1 kez terfi ettiğini anlıyoruz.
- İş kategorileri arasında 1.8 kez geçiş yapılmış. (satıştan pazarlamaya geçiş gibi)
- Ortalama 3.5 kez yeni bir şirkete geçiş yapılmış.
- Aynı şirkette farklı gruplara geçiş 1.9 kez,
- Lokasyon değişiklikleri 2.2 kere….
Tüm bu değişiklikleri lider başına aldığımızda kariyerleri boyunca her lider 13.5 büyük değişim geçirmiş. Bu da her liderin 1.3 yılda bir değişim yaşadığını gösteriyor. Bazı değişimler aynı anda da gerçekleşebiliyor; örneğin ben hem Almanya’dan Türkiye’ye taşınmış hem de Siemens’ten Philips’e geçmiştim…
Başka bir çalışmada Fortune 500 şirketlerinin her birinde yöneticilerin dörtte birinin her yıl bir değişimden geçtiği belirlenmiş. Bu değişimler sadece o yöneticiyi değil, onların müdürlerini, yataylarını ve ekiplerini de ilgilendiriyor.
Bu kadar etkili ve önemli olan, bu geçiş dönemleriyle ilgili kaçınmanızın iyi olacağı 7 tuzağı paylaşmak istiyorum.
Bildiklerinize yapışıp kalmak
Önceki rolünüzde yaptıklarınızı tekrarlayarak yeni rolünüzde, yeni şirketinizde başarılı olacağınızı düşünüyor olabilirsiniz. Halbuki başarılı olabilmek için bazı şeyleri yapmayı durdurmanız ve yeni bazı alışkanlıklar geliştirmeniz gerekecek.
Süratle etki bırakmaya çalışmak
Hemen eyleme geçip, süratle yeni rolünüze “damganızı” vurmak istiyor olabilirsiniz. Bu da aslında yoğun olarak öğrenmekte olduğunuz bir dönemde kötü kararlar vermenize, bu kararlara ekiplerden direnç geliştirilmesine ve olumsuz bir etki yaratmanıza yol açabilir.
Gerçekçi olmayan beklentiler yaratmak
Bu ilk dönemde aşırı ihtiraslı hedefler belirlediğinizde, iyi performans gösterseniz bile başarısız görünebilirsiniz. Yeni müdürünüz ve diğer paydaşlarınız ile ilk iletişimlerinizde beklentileri gerçekçi tutmaya çalışmakta fayda var.
Aynı anda her şeyi yapmaya çalışmak
Her yöne telaş içinde hareket ediyor, aynı anda “biri tutar” diye çok sayıda projeyi başlatıyor olabilirsiniz. Dikkat! Bu hem etrafınızdaki insanların şaşırmasına ve odaklarını kaybetmelerine hem de gerçekten doğru projelerin zaman ve bütçe almalarının zorlaşmasına yol açabilir.
Her şeyin cevabı “cebinizde” gibi davranmak
Yeni rolünüzde var olan sorunlarla ilgili “hazır” düşünceler ve “hazır” çözümlerle geldiğinizde etrafınızdaki insanları yabancılaştırabilir, birlikte oluşturabileceğiniz çözümlere kapıyı kapatmış olabilirsiniz. O konuda uzmansanız bile, katıldığınız ekip ve yönetmeye başlayacağınız ekibin özel koşullarını anlamak kritik önem taşıyor.
“Öğrenme” sürecinde hatalar yapmak
Yeni rolünüze başladığınızda aşırı bir odakla “teknik” konulara yoğunlaşıyor ve organizasyonun politik ve kültürel boyutlarını atlıyor olabilirsiniz. Gerçekten olanı biteni anlayabilmek için yeni rolünüzün veya yeni şirketinizin kültürünü anlayabilmek ve doğru kişilerle bu konuda iletişimde olmak gerekiyor.
Yatay ilişkileri yok saymak
Yeni rolünüzde yoğun olarak müdürünüze ve ekibinize (dikey) dikkat ediyor, onlarla ilişkinizi geliştirmeye çalışıyor olabilirsiniz. Aynı anda yatayda sizinle paralel çalışacak kişilere de emek vermek, onlarla konuşmak, anlamaya çalışmak, projelerin nasıl yürütüldüğünü onlarla konuşarak da keşfetmek çok değerli olabilir. Yataydaki paydaşlarınızı yok saydığınızda önemli iş birliği fırsatlarını da kaçırıyor olabilirsiniz.
Yeni rolünüzde başarılar!
Konuk Yazar: Bertay Fişekçi / Çalışan Bağlılığı Danışmanı
Yazara ait diğer yazıları okumak için buraya tıklayabilirsiniz!
