Üst düzey yönetici olma yolunda başarıyı getiren pek çok farklı dinamik var. Çalışan motivasyonu, verimlilik ve huzurlu bir iş ortamı yaratamayan yöneticilerin sıklıkla başarısızlıkla yüzleştiği iş dünyasında, bir diğer önemli başarısızlık nedeni de üstesinden gelinmesi gereken bazı duygusal tuzaklar… 

Farz edelim ki o gün geldi ve arzu ettiğiniz pozisyonda üst düzey yönetici oldunuz ya da daha da fazlası gerçekleşti ve şirketin başına CEO olarak geçtiniz. Ancak başarınızın keyfine uzun uzun varabileceğiniz bir zamanınız yok. İş dünyası o kadar hızlı ilerler ve değişir ki, bir an önce işin başına geçerek sorumluluk almamak dengeleri çok hızlı değiştirebilir. 

İşletmenizin başarısını tanımlamanıza yardımcı olan faktörleri her zaman kontrol edemeseniz de, liderlik özelliklerinizi kontrol edebilirsiniz. Tüm farkı yaratan aslında budur. Doğru özelliklere sahip olmanız, çalışanlarınızın motivasyonunu ve üretkenliğini artırabilmeniz adına sizi donanımlı kılar. 

Tüm bunlara rağmen hedefe ulaşmak, ancak bazı davranışları aşarak, bazı duygusal tuzaklara düşmeyerek mümkün. İşte üst düzey yönetici olma yolunda kaçınılması gereken bazı davranışlar: 

Gurur 

Üst düzey yönetici olma yolunda gururu mutlaka aşmak gerekiyor. Bu tür bir pozisyona ulaşmak elbette kişiye gurur verir. Ama bu duygunun büyüsüne fazla kapılmamak çok önemlidir. Kontrol edilemeyen gurur, artık öğrenme ve büyüme fırsatları aramanıza gerek olmadığı algısına neden olabilir. Bu durum düşüncelerimize meydan okuyanları reddetmemize, bunun yerine etrafımızı “evetçilerle” çevrelemeyi tercih etmemize neden olabilir.  

BDE Ventures CEO’su Brian D. Evans durumu şöyle özetliyor: “Kendi başarılarınızla gurur duymanın elbette yanlış bir yanı yoktur, ancak bu duygunun kontrolsüzce liderlik anlayışınıza yayılmasına izin veremezsiniz. Sektördeki değişimleri ve başka fikirleri açıkça reddetmek, Kodak veya Blockbuster gibi şirketlere artık sahip olmamamızın en büyük sebebi. CEO olarak alçakgönüllülüğünüzü muhafaza etmelisiniz.” Gururu bir kenara bırakıp ekibin diğer üyelerine kapıyı açmak, hem yeni düşüncelere açık olmayı hem de çalışanların motivasyonunun artmasını sağlar. 

Temkinlilik 

Temkin ilk bakışta negatif bir tutum gibi görünmeyebilir. Ancak Dean Stamoulis’in Harvard Business Review’deki yazısında da belirttiği gibi bu genelde CEO’dan beklenen bir özellik değildir. “Üst düzey yöneticilerin her zaman bazı riskleri ve zorlu fırsatları harekete geçirme kabiliyeti olmalıdır.” 

CEO’nun bilinçli karar vermeyi garantilemek için sahip olduğu kaynakları ve bilgiyi kullanması gerektiği doğrudur. Ancak çok fazla başarısızlık korkusu risk almasını engeller. Bu da onların geçmiş ideallere uymayı tercih etmesine neden olur. 

Tüm risklerin yüksek getirisi olmaz. Ancak, bazı risklerin şirketin büyümesine yardımcı yeni bilgiler getireceğini bilmek gerekir. Öte yandan kayıtsızlık, sadece geride kalmaya sebep olur. 

Kâr odağı 

Elbette şirketin amacı kâr etmek, büyümek ve kalıcı olmaktır. Ama CEO’nun tek odağının kâr olduğu bir sistem uzun vadede işlevselliğini yitirebilir. Sadece kâra odaklanan bir hikaye sıklıkla kötü biter. Müşteri beklentilerinden uzaklaşıp para kazanmaya yönelik daha maliyetsiz araçlar ve sistemler kullanma eğilimi genellikle müşteriler tarafından fark edilir. Ünlü Ford Pinto fiyaskosu, faydadan ziyade kâra odaklanmanın bir sonucu olarak meydana gelmiştir. 

Bu nedenle, hedef kitlenizin neye ihtiyacı olduğunu veya endişelerini anlamak için çalışanlarınızın bilgilerine başvurabilirsiniz. Ürün veya hizmetlerinizi müşterilerinizin beklentilerine uygun olacak şekilde sürekli olarak geliştirmeye çalışmalı, kalıcı başarı için markanızın gereksinimlerini takip ederek sadakat yaratmalısınız.