Bugün İnsan Kaynakları alanında kime sorarsak soralım, bize işe alım ve doğru yeteneği bulmanın artık hiç olmadığı kadar zor olduğunu söyleyecektir. İş arayanların değişen beklentilerinin yeteneğe ulaşmada rekabeti artırdığı günümüzde, şirketler işe alım stratejilerini sürekli geliştirmek ve modernize etmek durumunda. Bunun en etkili araçlarından biri ise sosyal medya… 

Son 10 yılda işe alım alanında ortaya çıkan en önemli trend yeteneklerin ilgisini çekmek ve onları yakalamak noktasında sosyal medya platformları oldu. “Sosyal işe alım” ortaya çıktı, kurumlar sosyal medya hesaplarını sadece kendilerini tanıtmak için değil, işe alım için de kullanmaya başladı. 

İşe alım uzmanlarının bireysel başarı elde edebilmesi, doğru adaya, dolayısıyla da şirket hedeflerine ulaşabilmesi için en yeni sosyal medya trendlerini takip etmesi artık şart. 2018 için ise özellikle 3 önemli trendden bahsedebiliriz: 

Sosyal işe alımda Instagram hikayelerinin gücü 

Instagram’ın son yıllarda gerçekleşen hızlı yükselişi sosyal işe alımı da ciddi oranda etkileyecek gibi görünüyor. Instagram’ın sunduğu işveren markası fırsatları, yeteneği elde etme stratejisinin önemli bir parçası olabilir. Bu sene içerisinde hikaye özelliğiyle sosyal medya kurallarını yeniden şekillendiren platformun, sosyal işe alım kurallarını de değiştirdiği kesin. 

Mobil bir video platform olan dubdub’a göre Instagram hikayeleri, Snapchat hikayelerine kıyasla markalar için %35 daha fazla görüntüleme alıyor. Ayrıca, Iconosquare tarafından yapılan farklı bir çalışmada, Instagram hikayelerinin düzenli post paylaşımında azalmaya neden olduğu ortaya çıkıyor.  

Z jenerasyonu sonunda geldi 

Artık Z jenerasyonunun iş ortamına gerçek anlamda geldiğini söyleyebiliriz. Bu da yetenek yönetimi süreçlerini ciddi anlamda etkileyecek. 

İK ekiplerinin staj ve işe alımda doğru kararlar alabilmesi için Z jenerasyonunu gerçekten anlaması gerekiyor. Neredeyse tamamen dijital bir dünyada büyüyen Gen Z’nin beklentileri, milenyalleri kat be kat aşıyor. Bu, özellikle sosyal medyada en yeni, en trend ağlarda aktif oldukları anlamına da geliyor. 

En son sosyal medya güncellemelerini takip etmeyen ve sosyal medyayı işe alım öncesi ve sonrası süreçlerine adapte etmeyen şirketlerin bu jenerasyonu tamamen kaçıracağını söylemeye gerek yok. Bu, şirketler için giderek sayıları daha da artacak Z jenerasyonunun olmadığı, dijitalleşemeyen, eski bir yetenek yönetimi sistemi anlamına geliyor. 

Pasif adayların sayısı artıyor 

Bugün karşımıza çıkan bir diğer popüler terim ise “pasif aday.” Bu adaylar, şu anda istihdam edilen ve aktif olarak yeni bir iş fırsatı aramayan, ancak daha iyi bir rol söz konusu olduğunda teklife açık olabilecek adaylar. 

İşgücünün %70-75’inin artık pasif olduğu düşünüldüğünde, sosyal medya, şirketler için bu aday havuzuna yönelik yararlı ve eğitici içerik sunabilecek etkili bir araç. Özellikle sosyal dinleme araçları, bu tip adayları bulmada değerli kaynaklar arasında yer alıyor. 

Şirketler sosyal medya aracılığıyla bu pasif adayların ilgisini çekebilir ve aradıkları kritik bir pozisyon için bu adaylara teklif götürebilir. Bunun için ise mutlaka iyi bir sosyal medya işe alım stratejisi gerekiyor. Sosyal medyanın pasif adayları çekmede ne kadar önemli bir araç olduğunu hafife almamakta fayda var. 

Sosyal işe alım kalıcı görünüyor 

Sosyal medya ve işe alım ilk kez birbirine entegre olduğunda, yetenek edindirme uzmanları bunu dirençle karşıladı. Ancak şirketler sosyal işe alımdaki değeri görmeye ve bu yöntemden önemli sonuçlar elde etmeye başladıkça, sosyal işe alım da endüstride yaygın bir uygulama haline geldi. 

Sosyal medya gelişmeye ve yeni platformlar ortaya çıkmaya başladıkça, sosyal işe alımın modern yetenek yönetimi stratejilerinin önemli bir parçası olmaya devam edeceği görülüyor. Bundan faydalanacak ve ekiplerine en doğru kişiyi bulmada başarılı olacak kişiler ise sosyal medyayı en iyi bilen ve yönetebilen, en yenilikçi yöneticiler ve işe alım ekipleri.